Öyle bir dokuyla işledim ki seni
İplikler birbirinden özenle dizili
Yâdın şimdi harelerimdeki yangının sebebi
Mazi dokundukça titrer
Derdi duçar ağlarında, bu ahbelin dizleri
Kanaviçe, kanaviçe…
Sonbahar kıskandı yâr söktüğünde yeli
Güneşten yazdan yüz çevirdim seni bildim bileli
Fazla lafın kişiye beyhude olduğunu
Suskun dillerine düştüğümde öğrendim
Gözlerin açık ediyordu gönül haneni
Kanaviçe, kanaviçe…
Baharın coşkusu içimde kaldı
Davullar zurnalar meydanda kaldı
Seni sevdiğim günden beri
Kırk gün, kırk gece çaldı
Kanaviçe, kanaviçe…
Yâr koydum tezenemin adını
Parmaklarım nasırlaştıkça
Hasret düdüğü çaldı
Kanaviçe, kanaviçe…
Ayrılık trenleri kalktı
Seher oldu, vuslat beklemeye daldı
Canımdan gitmeyen can mı kaldı
Sızlamayan yanımı
Benden saymadım
Kanaviçe, kanaviçe…
Aşk-ı vuslat bir yolcudur
Bir benim garımda inmez
Hasım kesilmiş bir toycudur
Toprağa sevdalı, dönmez geriye
Kanaviçe, kanaviçe…
Ceylin Karakaya
Kayıt Tarihi : 14.6.2023 18:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
03.06.2023 Söğüt, Bilecik
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!