çırpınır içimde aynalar
arar durur beni
kırılır ve inceden dökülür içime
çöldeki yağmurlar gibi
insan olmak ne büyük külfet
biriktirdiğin acılarınla
avucumdaki yangınla dokunduğumda
gökteki en parlak buluta
soluyor hemen yaşamak
bir şeyler eksik biliyorum
savruluyorum en ufak bir rüzgarla
ne bir sözcük kaldı içimde,
ne bir harf sevince dair
hangi kıyıya atsam kendimi
kuruyacak bunca yılın kederiyle
tel örgülerle çevrilmiş
uykusuz düşler birikiyor kafeslerde
anlaşılmamak dışlanmış kalbimin yarası
ve her kaybedilen kalp atışı
bir avuç yangın gönlümün serinliğinde
semadan hüzün taşıyor kuşlar
besliyor içimdeki yangınları
yaşamak başlı başına yenilgi
ezilmek anıların ağırlığı altında
incilir ve solarken yürek
her gün yeni bir dün gibi
çiğnerken cesedini kalabalık korkular
çocukluğuna kaçmak bugünden
ve görünce çocukluğundaki kalbini
hızlaca uzaklaşmak dünden
yaşamak,
her gün yeniden solar parmak uçlarımda
bir tel koparken ruhumun ortasında
yeşil bir tren geçer önümden
ömrümden yitip gider bir ses daha
hangi yana kaçsam
köşebaşında bir hüzün tarlası
sürülmeyi bekler gözyaşlarımla.
Kayıt Tarihi : 28.10.2024 05:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!