Hakani, ışığın, bin yıllık sözün,
Diriltti bu kulu, anlattı özü.
Şirvandan bir lütuf, külliye tozun
Esti başucumda. Dilimin mührünü çözdü.
Kim yıldı seni böyle, sordular herkes...
Üfle ürkek kalbime bir yılmaz heves.
Kalk, dedim kendime, bak ecdadına!
Ya Rab, ver titrek sesime bir diri nefes.
Erkek, kadın göz göre göre haysiyet satan,
Bukalemun benizli, el pençe duran.
Aldırma dedikodu ile köşe bucak beslenenlere.
Evvela “melaike” diyecek, olanda olmalı İman.
Varsın üstü başı biçimli, icraatı karanlık.
Ayrımcıdır, selam esirger, zevk alır anlık.
Şu dünya malı ünvanına yine çok bağlanma.
Ne demişler, saltanatın ola tek bir namazlık.
Riyakar dolaşsan, sızlar kemikleri yüce Atanın.
Söyle bu mudur vazifen, asıl icraatın?
Ne kadar cür be cür maskeler gündüz taksan da.
Geceleyin uyku haram sana, varsa vicdanın.
Kendini beğenmişlikle ör entrikanı.
Marifet bil kovmayı muhtaç, el açanını.
Ne yapsan beyhude, lüzumsuz günah.
Bil ki, anca Vatan hasreti yakar canımı!
Kör, sağır etmiş seni, koltuk sevdası.
O yüzden icraatın yok, korkun manalı.
Büyük iş çevirmeye cüretin yetmiyorsa.
Bari kul hakkı yeme, ey şuh esvaplı.
Ne kadar ezsen de, yine söz bende.
Ağladı sarp kaya şu rezalete.
Sen esir vezir ol, ben hür piyade.
Kanatlı sözüm uçtu, sen kal yerinde.
11.11.2013
Melaike HüseyinKayıt Tarihi : 15.11.2013 23:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
XII yy. Azerbaycan şairi Hakani Şirvani (1126-1199) der ki: Hagani olmuştur sözün haganı, Doludur lal ile sözünün ganı. Söze bugün ele rövneg verdi ki, Feth etdi söz ile bütün dünyanı. Şer semasının güneşiyem men. Üstünem bu gün her şer deyenden. Güneş yeddi iglim şahı olsa da Sözüme gul olur her seher erken. ... Hagani, himmetle yaşasan eger, Olmazsan mensebe, gızıla nöker, Yolu eğri giden vezirden yeğdir Yolunu düz giden merd piyadeler...

TÜM YORUMLAR (2)