Koyun gibi gezdirerek arıyı,
Arının da doğasını bozdular.
Düşman diye imha edip sarıyı,
Doğanın da dengesini bozdular.
Her canlıya bir hışımla saldırıp,
Bir ilaçla bin arıyı öldürüp,
Kalanları kovanlara doldurup,
Arının da doğasını bozdular.
Haramzade olmuş bütün arılar,
Zayıf olan koloniyi yağmalar,
Çerçiliğe özenen arıcılar,
Doğanın da dengesini bozdular.
Süpersedur bekliyorken bu yazda,
Ana öldü, arıcıysa niyazda,
Güzden sonra bal bekleyip ayazda,
Arının da doğasını bozdular.
Kesilmezse varroanın nefesi,
Kalmayacak arıcının hevesi,
Çürük yavru, nosema, mum güvesi,
Doğanın da dengesini bozdular.
Yine kötü bir sezon, her şey berbat,
Nektar gelmiyor, balımız yok, heyhat!
Her sezonda bir figan, bin bir feryat,
Arının da doğasını bozdular.
Rüzgârın kırdığı kurumuş daldan,
Sarının gölgesinde kalan aldan,
Arının emdiği bir dirhem baldan,
Hisse almak isteyen arıcılar,
Doğanın da dengesini bozdular.
Kayıt Tarihi : 11.3.2019 11:19:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Amatör arıcıdan profesyonel arıcılara kadar bu sektörün içinde bulunanların büyük çoğunluğu bal üretimi peşinde değiller. Herkesi bir ana arı üretme merakı sarmış, bir de çeşitli hastalıklar icat edip ilaç satma telaşı; bal için zaten arıya ihtiyaç yok dileyen arısız da bal üretebiliyor. Kısaca, arıcılığın gelişmesi için hiç bir çaba harcamayan tüm amaçları kolay para kazanmanın yollarını aramak olan, bu uğurda her şeyi mübah sayan (arıcılık dernekleri, federasyonlar hatta ilaç sektörünün de içinde olduğu kurumlar dahil) arıcılık sektörünü eleştirmek amacıyla kalem alınmıştır. Not : Dürüst, işini seven, her şeyin doğal olanından yana olanları tenzih ediyorum, onlar başımın tacıdır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!