kanatlandı korkular
Ağustos’ta Marmara
küçük Akdeniz’di sanki
iki çocuk büyüttüm de
nasıl anlamadım ateşlendiğini
vah bana!
çürük dağlar kurmuşuz dayalı döşeli
toplu tüfekli sesler yürür üstümüze
yer depreniyor silkinip kalkacak
atacak sırtına palan vuran her şeyi
diz üstü çöküp ölecek evler
unutmak istiyorum
bırakmıyor aklımı sesler
düşümde kalsın istiyorum
düşümde kalsın istiyorum
silinsin düşüncemden
parkinsona tutulmuş
titreyen evren
nasıl unuturum seni çocuk vah bana
neler öğrendin beton bloklarda kilitliyken
soğuyordu anaç eller yavru kuş avuçlarında
ve dudaklarında annenin buzdan memesi
neler öğrendin
göçük altında altı gün boyunca
neler öğrendin ki hüzün otağı gözlerin
binlerce sorudan örülü duvar
ya sen
uyku bozan kara düşlerimi bire bir yaşayan adam
öpmelere kıyamazdın
çöp torbasına koyuyorsun şimdi sevgilerini
onlar… şimdi yan yana beş mezar
unutmak istiyorum
unutmak istiyorum
silinsin düşüncemden
Kocaeli, Sakarya, Yalova, Avcılar
korku tünelinde salıncağımdın Çınarcık
bıraksın artık aklımın yakasını
yeni Atlantis Gölcük kıyıları
suların altı
eşini yitirmiş ayakkabı
öksüz bir oyuncak ayı
koca çınarı sahiplenmiş karidesler
yaprakları bakar göğe
yalnızca dal ucu yaprakları
o dallar ki birinde
kınından çekilmiş bıçak
kadar çıplak bir kundak asılı
içimde patlıyor volkan
deprem odağıdır şimdi yüreğimin toprakları
Kayıt Tarihi : 6.3.2005 17:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)