Aklın gülünesi duvarları havalandı, acılı bulutlara, gönülle el sıkıştılar, mavi bir yağmur başladı.
Eğrilmiş gücenikler gördük, bir gün epriyecekler.
Kimse sormayacak kuşlar göç ederken neden geri döndüler birden.
Payımıza düşen seyretmek, aynı insanın birbirine hısım olmayan ellerini.
Alışacağız uzanıp giden,benzermiş gibi duran farklı raylara. Akmadan kuruyan gözyaşlarına
da, ödünç.
Bir öpücük kondu yanağa, bahanesi hazır.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta