Kanar Kağıtların Toprak Kokan Elleri

Kanar Kağıtların Toprak Kokan Elleri

kanar kağıtların toprak kokan elleri
uzandım toprağa sırtıma dikenler battı
çıplaktım, bir o kadar da günahsız
ay da usulca uzandı yanıma
yağmalanmış bir kadının silueti belirdi
bana seslendi, 'hey sen, yalnız adam'
soyundu, bekledim
o soyundu ben üşüdüm
-tam sevişecektik
kayboldu, kendisinden sakladı kadınlığını
-ben en çok sonralar öğrendim

hey kadınım;
izin ver, şaraba banayım dudaklarımı
güneş perdeyi zorlarken
ve başın dizimdeyken susmayı unuttum
-seviş benimle

hey kadınım;
dört tren geçti, kuşlar giyindi gün ışıyor
zaman takmış koluna çıngırağını sallamakta
ırmaklar bakire denizlere çoktan kavuştu
sesler boğulacak birazdan, kaybolacaksın
giden en çok ben olurum
her şey sona doğru gitmiyor mu zaten?

şiirlerin sonu gelmez, bir yerleri eksik kalır
kanar kağıtların toprak kokan elleri
hissediyor musun tenim tenine batıyor?
salkım saçak sürgün veriyor çocuklarım bedenine
ütüsüz sabahlarda gözlerimin mahmurluğusun sen
seni uzun uzadı ya yazdım, kalem sustu.
duvara çizdiğim resminin öpülesi tortuları arda kalan

Alper Akdeniz
Kayıt Tarihi : 24.1.2003 13:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hakan Bintepe
    Hakan Bintepe

    Ben bu şiiri bir gece jazz çalarken bir yandan dinlemiştim şairinden. Ne çok yakışıyordu bu şiir jazza.. Oysa Alper nefret eder jazzdan. Bu şiiri her okuyuşumda kulağıma bir melodi doluyor gene de.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Alper Akdeniz