Kanama yüreğim, kanama,
sen onun umurunda bile değilsin,
o bir zulüm prensesi,
köşkü ateşlerden, sarayı hışımlardan yapılmış,
gaddarlıklar nöbet tutar kapılarında pürsilah,
çilelerimiz nimet niyetine sofrasında,
kadehinde bade yerine kaderimiz,
kölesi-kurbanı olmaktan öte,
ne yapabiliriz?
Kanama yüreğim, kanama garibim,
boğ kanlı çığlıklarını çileli karanlığında,
bükme bıynunu ele-güne karşı öksüzler gibi,
duyar mı yakarışları onun kulakları?
Ne yalvar, ne yakar, ne de diz çök önünde,
çökertmiş kaderimizi idam kütüklerine, besbelli,
fermanı elinde.
Kanama yüreğim, kanama yoksulum,
sanma ki acırlar haline, dost görünenler,
sen çek çileni çile zamanında,
birer altın halhal say çilelerini kollarında,
görenler maşallah desin maşallah üstüne
ama görmesinler yıkılıp bittiğini,
zaman yanına mı koyar sanıyorsun
ettiğini?
(KANAMA YÜREĞİM isimli Serbest Şiirler 'inden > 5-6/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 24.9.2004 11:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!