Hasreti basıp bağrıma,
Seni düşündüm öylece...
Göz kırparken yıldızlara,
Seni düşündüm öylece...
Şehirlerim kan revan,
Asfalt yarığı yollarım.
Saçlarımda başladı,
Yarışı kırağıların...
Eylül mü? Nisan mı? Haziran mı?
Söylesene!
Ellerimle tutamadığım,
Nazlı gelin vuslat mı? ...
Zindan uykusu,
Üstümdeki kara,
İsmini yazdım,
Yüreğim deki yola.
Yollarım çıkmaz sokak,
Gönül hanemde yangın!
Göz yaşımı içmeden,
Bir yere gitme sakın...
Mavi gök,
Rehin kalsın geceye
Satırlarım;
Selam dursun heceye,
Kokunu sakladığım,
İpekten keseye
Kan damladı; Seni düşündüm...
El salladım;
Hasretinin derdine.
Can doğradım;
Can çekişen bendine.
Avcı olup,
Gök kuşağın rengine,
Düşecektim lakin
Seni düşündüm...
Ne kurşun sıktım;
Sarayına Kisra’nın
Ne şarabını döktüm Babil’in
Belki de bendim,
Azrail’e gülen yanı katilin...
Hasretindir,sebep
Bir ömür yangınıma
Otağım harap olmuş,
Şu gönül konağına...
Ağladım;
Mavileri çaldı gözlerim,
Ağladım;
Çığlık attı hıçkırıkta sözlerim.
Üç tekbirle göndere,
Çekilse de özlemin,
Ben...
Seni düşündüm öylece...
Ne çölünde Mecnun’un,
Sarıldım vahalara,
Ne dağında Ferhat’ın
Ter sürdüm kayalara
Eğip boynumu,
Gecenin al yalazında;
Ben...
Seni düşündüm öylece...
Aklım yol arar,
İz peşinde düşlerim,
Bu kadar yangına karşı
Nedendir sönüşlerim.
İşte garip arzuhalim
Yazdığım beyaz kağıda
“Bendim sana yangın,
Bendim sana müptela”
Halimi hoş gör,
Kurşun sıktım dertlerime
Bir buse gönder ne olur
Mahsun bakışlı sevgiline...
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 10:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!