Ciğerimde hançer-i hârlar oluşurken
Sinemin göklerine uzanıp durmayın
Pimi çekilmiş efkâr,dörtnala koşarken
Yüreğime gömülü, sıçrarsa her mayın
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Her bağban,gülistanda andelîb olursa
Bağa bahçeye girip şekvâya dalarsa
Dikenlerde, müptelâ mânâyı bulursa
Gam rüzgârını görmüş gülleri dermeyin
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Kimi kuyuya, kimi zindana düşer gam
'Yâ ölümüm bana yâr' der ise coşar gam
Kanar derinden mutlâk hicaz-ı makam
Fenâyım fenâ !..Beni ne olur yermeyin
... Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Yusuf'ça ser-nâmenin ,işte tâm şurası
Aşkın azabındaki lezzetse burası
O kadar ki sûretten içredir orası
Sanki sınanıyorum ,üstüme varmayın
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Züleyha'ca bekleyiş ,gibi bu belki de
Çünkü çöl ateşleri artıyor gitgide
Aşkın tapusu yok ki, yok ki mülkü de
Kül olan yangınları bana çok görmeyin
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Amma küçümseyip de,deme noksan deyu
Yüreğim nasihata vallâh toksan deyu
Dertler yüzüme bakıp, zevke baksan deyu
Aman ! Müşkül suâlle dilimi burmayın
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Hani bazen, düşleri çıvgınlar yorar ya
Varamayan sılalar türküyü sorar ya
Dala tutanamayıp çırpınıp durur ya
Delişmen nehirlerin suyuna girmeyin
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Nehirlerin ikramı, dillere destandır
Gözü dolu bulutlar sulara mestandır
Böyle felaket doğal değilse, kastendir
Afet sağanağını çehreme sarmayın
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Ey aşk ! Bir âfet gibi,senindir eserin !
Kuyular kadar derin,zindan kadar serin
Çölde iç çekişirken şiir, derin derin
Nil kıyısında durup, duvarlar örmeyin
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
'Araf' arası hasret, kalmalı payidar
Nil'in içinden Yusuf ses verir ;' SUS ! ' kadar
Bu sedâ , sabırdaki sus kadar manidar,
'Ar' ve 'Af' yarasına merhemler sürmeyin
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Pusatsız süvariler gibiyim yollarda
Sustu Yusufçuk kuşu hem sustu dallar da
Hem de kaderim sustu,hem sustu nallar da
Alnımın yazısına zamanı kurmayın
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Âh bu atlar...âh atlar... rüzgâr kanatlılar
Her biri birer destan,her biri afatlar
Bu kez, sahra yanımı taşırken bu atlar
Yelelere asıldım, kırbaçlar vurmayın !
...Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
Dayanılmaz ağrıyla bırakın kalayım !
Gülde sevda, çöllerde ateş, Nil'de suyum
Kana bulanmış atlar gibi dört nalayım
...Gayrı üç kıt'a nalın izini yormayın
... Böyle necedir hâlim benim, hiç sormayın
ser-nâme ; mektup ya da kitabın başına yazılan yazı. Önsöz
andelib ; bülbül
şekva ; yakınma
müşkül ;zor,güç
çıvgın ; karla karışık yağmur.
payidar ; sonsuza kadar.
Kayıt Tarihi : 13.10.2018 13:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!