Kan Ve Ölüm Şiiri - Rodya Raskolnikov

Rodya Raskolnikov
9

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kan Ve Ölüm

Kapana kısılmış bir fare
Karanlıktan korkar oldu yine
Üstüne gittiği duyguları
Hayata sarmış uykuları

Hayat derdi göğsümün üstünde
O karlı güneşlerin gününde
Toprağın bir dehayı gömdüğü kadarı
Başladığı yerdeyim ölü adamın

Hayatın gizemlerini sunduğu
Her mucizenin birini bulduğu
Ölümlerin çok olduğu
Bir güne uyanıyorum yine

Sıradaki kim? bilmiyorum
Her gün zehirli havayı ciğerlerime çekiyorum
Kırmızı bir halı cehennemin önüne
Son bir umut daha bu sigaranın külüne

Bir elim dışarda seyreder Kanuniyi
Bir gözüm hep görür fâniyi
Bir parçam bekler haini
Kanım çıkarmayı bekler zalimi

Kulaklarım duyduklarından sıkıldı
Hiçbirşey değerli değil gibi
Bu bulanık gündüzün gecesi
Bir iş adamının secdesi

Onca satıra sığdırdığım on dakikayı
Üç haftaya sığdıramıyorum teferruatı
Gerçekten yazamıyorum artık
İçimi dökebileceğim tek yer burası

Nasıl bir his biliyor musun?
İnsanlar değişiyor, mevsimler, aylar, yıllar
Fakat hep aynı anı içinde yaşıyorum
O özlemi içimde bastırıyorum

Hep aynı soru kafamda dönüyor
Birkaç paket sigara yanında “neden olmuyor?”
Gerçekten yine mi buradayım
İçtiğimde de bir medet yok

Aslında hiçbirşey olmadığını anladığında
Kanındaki son damla boşluğa damladığında
İçimdeki papatya güneşe doğru ağladığında
Daha iyi anlıyorum sonbaharı yaşadığımda

Biriktirdiğim onca kaset beynimin içinde
Hepsi darmadağın şimdi tozlu bir biçimde
Özlem ve zorluğun hissi doruklarıma doğru
Aslında herşey kafamda dönen kurgu

Kaç yılında dinlemiştim bu şarkıyı
Ne zaman sarmıştım bu sargıyı
İçimde beslediğim bu kaygıyı
Ödürme zamanı adalet ve yargıyı

Paslanmış yüzümün merhabası soluk güneşe
Kendime hasret kaldım, hasretimdir bir gülüşe
Sırp ritimleri dolaşır kulağımda
Organlarım dayanamayacağının farkında

Uzaklaşmak istiyorum bu altın şehirden
Nefretim ipleri çözmekten kanlı ellerimden
Her adımda bir ağrı gelir belimden
Kurtulmak mümkün olsa kurdun dilinden

Kart oyunu bu kaderin yaşattığı
Kaç yaşında adamın kendini ağlattığı
Zorluktan yıllarca gözlerini kanattığı
Uçuruma sürükleniyorum, içinde yılların yattığı

Mevsimleri düğümle boğazıma
Rüzgarlarla tara saçlarımı
Temizle doğayla şu yüzümün aklarını
Yine köşemde ağlayarak saklanırım

Milyonlarca insanın çığlığının sözleri
Bakıyor bana altın kapaklı ölümün gözleri
Ömrümü tahmin edebiliyorum
Ve yaklaştığım kıyameti görebiliyorum

Çekin şu baskıyı üstümden, uyuyamıyorum
Kapatın tüm ışıkları, korkuyorum
Bir ritim kafamın içinde yıllardır kalan
İyi bir şey değil yıllarca hayatımı çalan

Kefen renginde bir beyazlık
İnsanların ahlağa olduğu kadar uzağım
Artık o geri gelmeyen yıllara
Soğuktan ellerim titrer

Yürüyorum kulaklık kulağımda
Hiçbir zaman olmadı biri yatağımda
Terk edilmiş bu ıssız kalp otağında
Yaşıyorum isyanların bağrında

Sokaklar korku dolu, gözlerde dehşet
Tesadüfler kanımı emen bir gerçek
Uzak dur, paslı çiviler yakıyor her yerimi
Duyuyorum yananların iğrenç seslerini

Üzerimdeki örtü güçlü
Yakıyorum yine sigaramı
Sefalet sarmış dört bir yanımı
Pişmanlık bir vampir gibi içiyor kanımı

Ah şu geriye doğru gitme isteğim
Her adımımda karartır geleceğimi
Ben de bilmiyordum bu yolu seçeceğimi
Bastırıyorum fakat sanmıyorum geçeceğini

Herkese karşı bi özlem var içimde
Ölenlere de kalanlara da
Duvarlar kara, perdeler sararmış
Bir zamanlar beş gün mutlu olan biri yaşarmış

Dertlerimi sarıyorum ipek bir kumaşa
Döndürüyorum feleğin çemberini son kez
Gülüyorum kendime ağlamadığım için
Bunca şeye katlanamadığım için

Umarım herşey güzel olur bir gün
Umarım rahat uyuyabilirim artık
Tüm bunlar bana yapılan bir işkence, zulüm
Şişenin dibinden görüyorum, orda yatıyor kan ve ölüm


Rodya Raskolnikov
Kayıt Tarihi : 8.1.2022 22:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Rodya Raskolnikov