bu rüzgar ne kadar küçülttü gözlerimizi
biliriz ki üzerimiz dağınık sevdaların en iyi habercisi
bedenimizi bu taş sağnağının altına tutan
anlamsız aşkların demirden işçisi
savurdu da harabe duyguları yörelerimize
ne kan tuttu gözlerinin karasına vuran kıvılcımları
ne gün doğmadan üşüyen kuşların sıcaklığı titredi üzerinde
bütün ülkemin kadınları sığındıda kapalı kutu umutlarına
sonbahar yağmurları yine iltica eyledi denizlere
ağzımıza güneşsiz çarşılar doldu boşaldı isteksizce
içimizin bütün sınavları bir doğrunun yanlışıydı aslında
bir doğrunun eğrisiydi önümüze çizilen
ya da bir fakir düşünün zenginlik provası ayaz damlarında
işte hepsi boğazımızda infilak eden ekmeğin
gücümüze giden tarafını sürüyorlar hayat dilimine
bu geceden düşlerimizi götürüyorlar/ neden
birileri gecenin karanlığını yakıyor uykumuzda
bütün ay ışığını dallarımızdan topluyorlar
kapımızı çalmadan giriyorlar evimizde ürküyoruz
tarihin içinde koşan atların terini soğutuyorlar
yine de üşüyoruz güneş önce selamlarken doğu türkülerini
günlerimiz ölgün vakitlerin acısını topluyor zaman uçlarından
astımlı bir nefes havamızı soluyor hırıltılıca
biliyoruz ki her deniz çöl oluyor güneşi ıslatmayınca
her çöl bir damla almıyor kendini yakmayınca
gönlüm bir dağ bir karlı dağ ki
orada nice bin vadi nice bin ırmak
gözlerinde kaybolunan o yâr vardır
gün batımı intiharı çağıran bir rönesans
ki bütün yeniden doğuşlar doğuşla beraber gelir
yaz'95
Yasin MortaşKayıt Tarihi : 24.10.2004 19:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
gücümüze giden tarafını sürüyorlar hayat dilimine
bu geceden düşlerimizi götürüyorlar/ neden
birileri gecenin karanlığını yakıyor uykumuzda ...
usta eli değmiş mısralar...
TÜM YORUMLAR (1)