Seninle karşılaştığımız gün,
ikimizinde kalbi kırık,
gözlerimizden yaş yerine
kan damlıyordu,
yaralı yüreklerimize.
İkimizde ellerimizde ki,
mendillerle, birbirimizin,
gözlerindeki kan damlalarını sildik.
Kanla ıslanan mendilleri,
korkusuzca yüreklerimizin
üzerine koyduk deva olur umuduyla
neydi bizi birbirimize çeken
vahşi bir kurdun,yaralı avının
peşinden gitmesine sebep olan
kan kokusunun çekiciliğimi idi
bizimkisi de.
Yoksa geçmişten intikam alma
dürtüsüyle yanan yüreklerimizin
intikam arzusu mu idi.
Söyle bana ne idi bizimkisi,
söyle...
aşk değildi sanki bu
kelimelere sığdıramadığım farklı,
bir şeydi.
Daha başlar başlamaz sevda dediğimiz şeye
başladık birbirimizi silkelemeye
bir dargın bir barışık.
Ne ben sensiz olabiliyorum
nede sen bensiz olabiliyorsun
dayanamıyor yüreklerimiz ayrı,
kalmaya da birlikte olmaya da.
Öyle anlarımız oluyor ki
dudaklarımız vahşi bir tutkuyla,
birleşebilmek için,yanıp tutuşurken
yüreklerimize ateş kor olup düşüyor
sonra birden,
görünmez bir el gelip seni benden
alıyor ya...
işte o an,
ben, benim sana karşı hissettiklerimin,
adını biliyorum,SEVDA.
Peki ya sen sen biliyor musun?
Bana karşı hissettiklerinin adını.
02/11/2008...Menemen/İZMİR
Mustafa AtaKayıt Tarihi : 2.11.2008 19:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!