Gülmek?
Unuttuğum sözcük
Kahkaha?
O da ne?
Ölümsüz tanığıyım ölümlerin
Yaşatırken ölüleri içimde
Hangi ölüm daha korkunçtur ki, beklemekten ölümü?
Dalga dalga ölümler fır dönüyor çevremde
Ana, baba, kardeş, dost çırpınırken girdabında beynimin
Kara delik açlığında yutulur birer birer
Dönmüşken kabristana beynimin kıvrımları
Nasıl gülerim?
Nasıl?
Kurgulanmış ölümler yağıyor insanlığın üstüne
Zengin sofralarına meze isterik kahkahalar
Adı konmamış bebeklerin kuruyan dudaklarında ölüm
Açlığın pençesinden kurtuluşun umudu
Akbabalar bekleyişte sabırla
Suskun globalist patronlar
Gözler kör, kulaklar sağır, katılaşmış duygular
Saplanır yüreğime hançerimsi ağıtlar
Her dakika, her saniye
Binlerce masum insan buluşmakta ecelle
Ölümün adı konmuş, taşınmış manşetlere:
“Savaş kurbanları”
“Barış” utancından firarda
Kızıl renge boyanmış, göğün ıslak mavisi
Ölülerin koynunda barış ararken umut
Kan çanağı gözlerim dona kalır çaresiz
Kelimeler kifayetsiz dilimde
Yasaklanmış yüreğime gülüşler
Kayıt Tarihi : 2.2.2006 22:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!