Kan Çanağı Şiiri - Abdullah Kasım Kuluöz ...

Abdullah Kasım Kuluöztürk
16

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kan Çanağı

Boş durmaz kan çanağı
Doludur her daim
Ve her daim bulunur muhakkak
Bu çanaktan beslenen
Bir güruh müdavim
Sayıları öyle fazla değildir
Lakin bir iştahları var ki
kainatı yutsalar az gelir
Ağızları kanlı
Boyunları yularlı
Ne gündüz uykuları vardır
ne de geceleri
Sen ben gibi görünürler fakat
İrin irin katran kaynar içleri
Meme arayan sübyan misali
kan aranıp dururlar
Bu çanağın gayri meşru piçleri

Boş durmaz kan çanağı
Bir bakarsın Bosna’dan
Hamile bir kadının deşilmiş karnından
Bir bakarsın Filistinli bir gencin
Kopan bacağından
Kimsesiz bir ihtiyarın
Derme çatma ocağından
Suriyeden, Afrikadan
Iraktan, Karabağdan
Çinden, Cezayirden
Hiroşimadan, Nagasakiden
Yemenden, Filistinden
Fark etmez ne zaman nereden
Süzülür usul usul kan
Dolar çanağın içine
Demir kokar buram buram
Kokuyu duyan her piç
Çıkar karanlık kuytusundan

****

Öte yanda
Savaşın viran ettiği bilmem hangi hanede
Bir yanık tenli çocuk
uyanır uykusundan

****

sararlar çanağın etrafını
Dalıp çıkan elleri
Bir makine gibi işler
Şuursuz yüzlerde karanlık bir tebessüm
Ve şekilsiz kızıl dişler
Kimi çanağa daldırır kafasını
Kimisi kadeh yapmış
Bir çocuğun kafatasını

****

Çocuk arar annesini evin içinde
Bir gün evvel öldüğünü unutmuş
Karşılık vermez hiçbir karanlık oda
Ama “Bir varmış, bir yokmuş…” sesi
hala kulaklarında.

****

Çanağın başında birisi
Çatal dili dışarı sarkmış
Patlak gözleri bir noktaya dikili
Biçimsiz bir mahluk
bir garip haşere
Koca göbeği acaba
Kaç ölü çocuğa gebe
Yere uzanmış bir ötekisi
Ağzı dolu dolu kızıl köpükle
İstese çeliği eritir
Bir iğrenç tükürükle
Çanak hafiflediği vakit
Dağılırlar yeryüzüne birer ikişer
Fitne, fitne, şer, şer…
Olmayan düşmana düşman uydururlar
Bazısının derisinin rengi
Bazısının gözünün şekli
çobanın ayağında çarığı
mollanın kafasında sarığı
aniden düşman oluverir
zira boş durmasın diye kan çanağı
Birileri ölmelidir

****

Çocuk izlerken camsız pencereden
Karanlık sokağı
Bir ışık parlar aniden
Erkenden getirir şafağı
Sonra bir gürültü kopar
Geride duman kalır
Toz toprak kalır
Cansız bedeni sere serpe saçılmış
Bir çocuk kalır
Hiç sıcak yatakta yatamamış
Gönlünce oynayıp coşamamış
Dondurmayı duymuş lakin tadamamış
Çocukça bir gün bile yaşamamış
Bir çocuk kalır geriye
Kızıl hareler süzülür
Bembeyaz alnından aşağı
İnce ince dolar içine
Boş durmaz kan çanağı.

Abdullah Kasım Kuluöztürk
Kayıt Tarihi : 13.7.2017 02:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!