Kuyruksallayan
Tâ kabataş devrinden kalma
Ordusu olmayan bir başkomutan
Tebaası olmayan bir kral
Olmayan tabanına kertenkele gibi yapışan
Tavana bakamayan bir kriz buluntusu
Haberli değildir yaşadığı çağdan
Tek sığınağı kalmış: kamusal alan
Yasaklamış beyaz güvercinlere
Kasıp kavururken ülkeyi talan
Ekrem’in cini soruyor Erdem’in cinine:
-Sahi nedir bu kamusal alan?
Erdem’in cini cevaplıyor:
-Tusinami değilse eğer
Kuyruklu yıldız hiç değildir;
Olsa olsa kuyruklu bir yalan! ..
Kayıt Tarihi : 25.1.2008 13:40:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir.(1930) Laikliğe ihanet söz konusudur. Hem de marjinal bir laiklik taslayanlarca…
Diğer yandan ekonomik sorunlar vesaire dururken gündemin başına oturtulan başörtüsü sorununu önemsemeyenler acaba bu günkü durumun bizzat müteşebbisi oldukları bilmiyorlar mı? Evet, başörtüsünün meselesinin bu gün geldiği konum, yıllara yayılan bir reddedişin sonucu değil midir? Çok değil bundan on-on iki yıl önce örtülü kadınlarımız üniversitelerimizde çok rahat okuyabilirken, devlet dairelerine çok rahat girip çıkabilirken, bu gün ilköğretim öğrencilerinin ev hanımı anneleri dahi kampus kapılarından içeri alınmamakta ise bunun müteşebbisi kendileridir. Bir arkadaşınız sizi ziyarete geldiğinde sırf örtülü diye kurum kapısından içeri (ALINMAMASI) sokulmaması laikliğin neresinde yazıyor? İşte şimdi Müslüman kadının örtüsünü siyasal simge kapsamına getirip, daha sonra hareket alanını kısıtlamak adına kamusal alanlar ihdas edenler kendi yarattıkları bu suni saçmalıkla yüz yüzeler...
Allah bizlere kolaylık versin…
TÜM YORUMLAR (3)