Gri sihaytır dört mevsimim benim
baharım geldiğinde grisiyah açar güllerim
güneş grisiyah doğar yazlarımda sabahlarıma
gecelerimin alaca karanlığı yoktur
ay doğmadan geçer üzerimden grisiyahtır
bir resim çizerim gözlerimde
Döndüm yıllar öncesine
çocukluğumun geçtiği köye
ne güzeldi o günler
nasılda yaşanırdı cıvıl cıvıl
bezden yapılmış bebeklerim
gazoz kapakları idi tabak tencerem
Kırık kanatlı serceler gibi yüreğim
çırpındıkca sürükler asi ruhum
uçurumlara ince bir cizgidir
sırat köprüsü gibi
yarından kalmamış ümitlerim
bir bir tüketirken hayallerim,düşlerim
Gece zifiri karanlık,
Sokaklardayım tek başıma.
Aydınlatmıyor sokak lambaları,kaldırımları.
Üşüyorum,yalnızım.
Bir yaz gecesindesinsice çöreklenmiş yüreğime,
Kimsesizliğim.
Seni unutmak istiyorum
yüreğimden söküp fırlatmak
canımı yakan bakışlarından kurtulmak
unutmak istiyorum gülümseyişini
nasılda sevmiş yüreğim seni
oysa bir kere bile görmemişti
Dik yamaçlı ucurumların kıyısında
ruhsuz bedenim
kara kilitli sandık yüreğim
bir bilsen ben orda neleri gizledim
bir bir tükenirken ümitlerim
sönerken gözlerimde düşlerim hayallerim
Seni bekliyordum
yüreğimin penceresinde
uykusuz gecen bir gecenin ardından
yıldızları sayarak bir bir
gün ışığı yayılırken tan yerinden
güneşe çevirirken ayçicekleri başını
Geldiğim gibi gidiyorum
dünya senden hancıydın sen
yolcuydum ben
kimler geldi geçti senden
her biride kalmaya muhahak olamadan
ne fatihler ne süleymanlar ne evliyalar
Hayatla savaşım var bu gün
ya kaybedip ya kazanacagım
iptal ettim bütün randevülerim
aramasın dostlarım
ben benimle savaştayım bu gün
yerle bir olurken umutlatım
Bu gün yine efkarlarda dardayım
takılırım kafama göre
cilingir soframı sermişim yere
birazcık peynirle bir dilim kavun
eşlik ederken rakıma
nerelerdeydin sen arkadaşım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!