Dertli ve sessiz bülbül, dertli ve sessiz bülbül
Sen böyle susuyorken güller neşesiz bülbül.
Sesinde ne efkar var, ne neşeden iz bülbül
Yazık değil mi solsun, lale, menekşe, sümbül.
Sevincin yok nağmen yok, sen ne biçim bülbülsün
Kim bilir bir daha kavuşmak ne gün
Ayrılık, ayrılık, ellere veda
Mecnun’a dünyayı dar eden sevda
İçimi kavuran çöllere veda
Leylaklar, sümbüller açıla dursun
Aşkı dile düşen güllere veda
Günde on kez gelir idik göz göze
Gülümserdik sizler bana ben size
Seyredenler hayran kalırdı bize
Eski günler nerde kaldı aynalar
Sevdalıydık iki aşık misali
(15 Temmuz Şehitlerimizin soyadlarının içinde olduğu şiir)
Hain eller uzanınca vatana
Elde KALKAN dilde ezan yetişir
Bir meşale IŞIK tutar her yana
YILDIZ YILDIZ gökte YAĞAN yetişir
Her şey akıp gidiyorken yolunda
Baktım ki yaş kırkı aştı bu sene
Cemre düştü, yaprak soldu dalında
Saçlarıma aklar düştü bu sene
Bu sene bir yıldız kaydı yerinden
Ya İlahel Alemin rahmetine muhtacım
Cürmüm ile huzurunda,himmetine muhtacım
Yaşıyorum sılamda gurbetin sancısını
Öz evimde garibim, hasretine muhtacım.
Günahlarla kavruldum, görmedi seni gözler.
Davada yolunu kaybeden insan
Hidayete, azme, merama muhtaç
İmame kopunca dağılan tespih
İpliğe dizecek adama muhtaç.
Kalp gözü körelmiş iki gözlüler
Mevla’dan gelecek ilhama muhtaç.
Aç elleri semaya
Rahmet deryasına aç
Ver gönlünü Tevvab’a
Rahmet deryasına aç
Sakın deme yüzüm yok
Ne deyim sevgilim, nerden başlayım
Sıladan gurbetten haberin var mı?
Sana ömür verdim kin mi bulayım?
İç yakan hasretten haberin var mı?
Sevdayı gözünde yaşadım duydum
Günahsız mahkumum. Darağacında
Boynumu bekliyor vefasız ipler.
Hayatın aşılmaz, dik yamacında
Pusuda bekliyor vefasız tipler
Garazım iplere, hataları ne?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!