Boşlukta ki şu dünyanın üzerinde
Baş düşmanına tapanlar var
Kendisini vurur kendi öz yerinde
Beyinsiz maymunu öpenler var.
Baskıcıya gidiyor yaptığı emek
Giderim dünyadan de hele nasıl
Bugün ölür yarın yine gelirim
Mezar ile aynıdır farketmez usul
Sevgili kararımdır ona gelirim.
Ya deniz de ya toprakta ölürüm
Gözle görünen her şey tanıktır
Bizim sazdan korktular özü başka
Sazım benim, güzel sesi yanıktır
İçinde canlıdır her sözü başka.
Çalınca ozanım dağlar çimlenir
Çeşit çeşit yalan vardır dostlarım
Çocuğun yalanı masum-paktır
Kıyıcının hilesine alışmaz damarım
Hayvanın yalanı doğruya kıymaktır
Cahili sinsiler yalanlarla besler
Çoğu insanlar
yönlendirilir
Doğar ve ölürler...
O zaman
Mezarına şöyle yazılsa
Yanlış olmasa gerek:
Kelimeleri kaynatıp
Güzel pişirirsin
İmla hataların sıfır
Kurtlarla enikleri oynatıp
Senin gibi düşünenleri
Zıplatıp şişirirsin...
Doğanın suyu akar insana paralı
Vergiden kısar biz beyleri saralı
Çünkü bu fikir amerika avrupalı
Paralı ölür ölüm bile.
Asyanın kopyası aniydi gecikmedi
İşte böyle...
Ya kulum
Yürü ya kulum
Yoksuldan vergi
Koparırsın çalarsın
Ezersin söversin döversin
Görmedim gözümle inanmam diyene
Kan emici paşalar zındık demişler
İnsan düşmanı olan yaşamamış bin sene
Akbabayız diye cansız leş yemişler.
Nice dağ taşıdı kırbaç ile yoksullar
Beni inandırarak
Şükretmemi istiyorsunuz
Sarayınızda daha çok
Eğlenesiniz diye
Sen inanmıyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!