Senin yalnızca bir obsesyon patolojisi olduğuna inanmak istemedim başta… Bununla yüzleşmem belki çok uzun sürdü ama, sen en sevdiğim takıntımdın aslında.
Sen bir sinir düğümünden öbürüne akarken beynimin duvarlarında, sekerken hiç durmadan ve dur durak bilmeksizin ben ise olumsuz ve hoyrat bir vaka olarak çıkıyordum doktorların önüne. İlaçlarım sürekli değişiyordu bir sen aynı kalıyordun. Doktorlarım sürekli değişiyordu bir tek sen ve mutsuzluk aynı kalıyordunuz. Hayatı sana kendini kanıtlamak için yaşayan ben seni yıllardır görmeyerek hayatsız kalmıştım. Hayalsiz kalmıştım. Hayat bir hayalse neden düşlerimde bile nahayatisin artık? Hayat bir halusinasyonsa neden bu kadar panikliyorum? Ah sevgili kalya bir bilsen ne de çok hazırlanmıştım seninle bir geleceğe… Meğer yıllar yılı seni kazır gibi beynime, beynimin her girintisine gri, ıslak ve pis kokulu pamuklar tıkamışım. Meğer ben sen diye obsesyonlar bahçemde depresyon köşemde hiçbir ülkede olmayan patojenler büyütmüşüm. Fakat asla senin o bahçenin bir parçası olduğuna inanmak istememişim. Ve ben yine gezinirken o bahçede, sana benzer simalar görmüşüm de onları da sen sanmışım. Ama artık eminim Kalya! sen yalnızca o gri ve pis pamuklardan birisin!
Kayıt Tarihi : 2.10.2024 17:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşk ve düşünce obsesyonunun birbirine karışması’nın düşünüdürdükleri sonucu 2024 yılında Kadıköy/İstanbul’da yazılmıştır
TÜM YORUMLAR (3)