Şu hayattaki tek korkum, birini, bu lanet kalemi tekrar elime alacak kadar çok sevmekti.. Evet, korkuyorum sevmekten, birine kalbimi vermekten. Çünkü en acı sonları yaşadım ben aşkta.. Yaşadıklarım, bana bir daha inanmamayı öğretti. Elinde değil işte insanın, ne kadar sevmeyeceğim dese de umarsızca kaptırıyor kendini aşka.. Evet, itiraf zamanı geldi. Aklımın zindanlarına kapattığım gerçekleri tokat misali çarpıyorum şimdi suratıma.. cehennemin yedi kat dibinde ateşleri yudumlarcasına seni seviyorum.. Bir de sana anlatabilsem... Olmuyor işte olmuyor! Anlatamıyorum bir türlü sana. Beynim ve kalbim beni delirtmek için çabalıyor sanki, anlamıyorum... Beynim diyor ki:" Aynı acıları yaşamak istiyorsan ne duruyorsun! Aşırı iyimser kalbini dinle." Kalbimse:"Dinleme o kötümseri. Kim ilk seferde doğru rotayı bulmuş ki sen bulacaksın. Önce yanlışları öğrenmelisin ki doğruyu bulabilesin." diyor. İşin kötü tarafı ikisine de hak veriyorum. Uzak durmak en iyisi diyorum bazen. Bazense keşfetmek istiyorum seni.. Geçen her saniye ayrı bir mermi kalbime işleyen.. Sokağa her çıkışımda yüzüme korkularımı çarpıyor sanki insanlar. " Sen kaybetmeye mahkumsun anlıyor musun? Sen kaybetmeye mahkumsun! " Hepsinde bu iğrenç bakışlar. Gözlerinde yargılayıp idam ediyorlar beni...
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta