Devasız yağmurların vardı senin
Bilirim..
Hep beni kanatan!
Bilir misin sen..
Hırçınlığınla dokurdun yüzüme,
İlmek ilmek!
Pervahsız yalanları..
Tüm saflığınla dokunurdun sonra
Kimsesiz bakışların ayaz yemiş!
Dahası şu ki!
Çocukluğun damlardı sanki gözyaşlarımla..
ve kifayesiz kalan acılarım susardı
Buz tutan kafiyeler erirdi dudaklarımda
ve ben yine sana kanardım!
Çocuktum işte anla..
Yakamı ıssırtıp diktiğin gömleğim!
Hâlâ durur..
Dişinle sıkıca tut derdin bana,
Batıl bir inançmış,
Hırsız olurmuşum..
İşte böyle garipliklerinle sevdim seni..
ve bir el uzandı çok sonra..
Bağrıma!
Tutacak sandım bıraktı..
Yırtılan gömleğim kalsaydı keşke!
Kalp sökülüp alındığı yerden,
Uçurum sancısı bir korkuyla,
Düşmeseydi ellerinden yere..
Düşmeseydi elden ele...
Hoşça kal sevgilim hoşça kal...
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta