aklım
çıldırmış körler tarafından çizilen gökkuşağının tuvali
aklım
tıp literatürünün alkole olan ön yargısına sinirli
aklım
kendini reddeden bir hançer, ve kalp benim
yalnızlığın Stalin'in yakasına yapışmış haliyle aramdaki
biyolojik bağı protesto ederken, az biraz faşist
biraz az as, faşist!
biraz...
çünkü ben,
faşizm ile papatyalar arasındaki yedi farkı bulup
senin saçlarına taktım
yetmediyse vur skandalın boynuna
ve bağır göğe, ''Hançer kalp, aşksız kitap!''
oysa ben
yetirebilmek için soylardan soy
Sovyetler'den matruşka
ve sokaklardan biraz küfür edindim
ah Nadia
içindeki denizleri gökyüzüme bulaştırsana
tüm felaketleri yazan o kutsal kitaplara
bir yenisini eklemek ne kadar da demode bir moda
binalar yükselir
ama bu beni yakan aşkı geçemez
kadınlar çoğalır
ama bende hep fazlaydı, seni neden unutamam?
yecüc ve mecüc gelir
geçen hafta da buradalardı, devrilen o masada
peki ya güneş batıdan doğarsa
seni sevmenin açısal perspektifini anlatabilir miyiz Müslümanlığa?
ah Nadia...
uzakta olmanın en güzel yanı uzakta olmaktır,
diyor ev arkadaşım Fyedor
çoğu zaman isyanla karışık bir ayaklanma, mevsimlerden sokağa çıkma yasağı
oysa kalp ve hançer arasındaki akrabalık, küstah!
ellerinin bu senaryodaki rolünü yalvarırım sorma
bordrolar ve tapu kayıtlarına boğulurken ben
bir şehrin,
ikimize ait bir şehrin satılışına kayıtsız kalıyorum
anla
çünkü artık ben
kendimi çok da anlamıyorum
oysa her şeye rağmen
eski bir Yunan melodisi gibi içime çökerken hüzün
içimdeki aşk hacısal ideolojilerden uzaktı
tekilalarca ağzıma dökülürken çektiğim acı,
hangi bistro eziklerden müttehait?
hangi aşk yetim bir çocuğun cebindeki bozukluk eşittir pamuk şeker?
kaç euro ediyor şu duvardaki asılı Freud tablosu?
kalp ve hançerin soğuk buluşması eziyet
çift taraflı duyulan bir ezan sesi
Lahor orospularından biri yakamda ve hançer aşk
bir orospunun katili olabilecek kadar rezil
aylardan Eylül
ağzımda bir sigara
ama siz Latinler s'yi c diye okursunuz
''Dünya ruhun acı çekme durağı'' diye sayıklayan anneannem söylemişti
reçete, boynundan arda kalan sarılmalar
çünkü ben, demiştim;
'dudaklarının arasına inanarak uyandım bu Dünya'nın sabahlarına
şimdi ne zaman gitsen yeniden doğan ölüm
hançeri tutan ellerine secde ettiğimde ölümsüzleşmişti
şimdi alnım ellerinde, ellerin yarım, hançer kalbime kur yaparken
çünkü ben, demiştim
dudaklarının arasına inanarak uyandım bu Dünya'nın sabahlarına
kaç gece sensiz söveceğim tıp literatürünün önyargısına?
uyumadan önce iki shot, uyandıktan sonra aç karnına bir şişe Olmeca
bilirsin, sarhoşken kimse Muhammed olamasa bile sonuçta onun farzına
ya da tam tersi, -tövbe, katre, hallelujah!-
sonuçta böyle değil midir tüm anakara
bilirsin dört tarafı da denizlerle kaplıysa
tek bir gemi bile batmadan ulaşmıyorsa, geminin bile batıramayacağı bir Allah'a
inanmışsan üstelik, Allah'ın bile sustuğu bir yalana
yalanın bile sustuğu bir Allah'a...
oysa söz kıvam gerektir-miş
bir adım geri, iki adım sen
çok mum var, biraz da kül yakman için dudaklarımı
öyle söyle-miş Meryem, Lahor'a ayak bastığında
Lahor'da öpüşmek bile caiz-miş, öyle söyledim işte sana
yakman için dudaklarımı, anlasana
şimdi bu göz nereye baksa
körlüğünün göremediği her şeye mahkum
sarılmaların kokusu, ensenden boynuna tapusu açık arttırma
Allah'a Arapça tapınan o dil
Allah'ın yalnız Arapça anlaması -da dahil-
oysa bak, iki karış
kulaklarımı sağır eden o çığlık iki karış
duvarlarda Kiril alfabesiyle yazıyor;
''her şeyden bağımsız tek ülkedir çocukluk!''
şimdi hançer keskin, kalp benim
aşka dair tüm şarjörümü boşaltırken
son kurşunun sende biteceğini bilemezdim
Adana / 03.06.2024
Mehmet Can ŞanKayıt Tarihi : 3.6.2024 00:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!