Biliyorum, saat geç oldu, ne sofrada meze kaldı,
Ne de şişede bir damla sarhoşluk…
Sokaklarda kusursuz bir sessizlik, her köşe başında bir bekleyiş,
Her sokak lambasında bir umut var, içimde ise fırtınalar…
İçiyorum sabahlara kadar, içiyorum, hayalin gelene kadar
Çok geçmeden, hayalin çıka geliyor karşıma.
Dans ediyoruz saatlerce
Ve sonra, kayıp gidiyorsun avuçlarımdan
Biliyorum, saat geç oldu, ne sofrada meze kaldı,
Ne de şişede bir damla sarhoşluk…
Şu sokak lambasının altında duran, şu karşıdaki siluet sen misin?
Yoksa bir göz sarhoşluğu mu yine?
Çoğu zaman aynı şey oluyor işte
Gözlerim seni tanıyamayacak kadar sarhoş oluyor
Ve sonra, çok kızıyorum, bağırıp çağırıyorum kendime…
Ağzı bozuk bir serseri gibi
Başlıyorum ana avrat küfretmeye, gelmişime de, geçmişime de…
Şu zıkkımı bu kadar içmeye ne gerek var sanki
Durmuyor şişede durduğu gibi, şu gözlerime göstermiyor işte seni
İşte, kendimle ettiğim uzun bir kavga daha
Saat geç oldu yine, ne sofrada meze kaldı,
Ne de şişede bir damla sarhoşluk…
Saatler sonra yüreğimde hissettiğim tek şey
Sensizliğin verdiği garip bir uyuşukluk…
Kayıt Tarihi : 11.6.2012 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!