Doğal bir sarhoşlukla salına salına sana geliyorum. Aç kollarını sar bedenine, nefesini nefesime alayım. Kollarının sıcaklığında yüreğinin limanına sığınayım. Zemheride içimi ısıtıp, yalnızlığımın buzdan dikitlerini kırayım. Hüzün vakitlerini eriteyim varlığınla. İçimde tükenip yok olmaya başlayan duygularımı canlandırayım.
Sığındığım kuytu limanın senin yüreğin olduğunu bilmek. Bir eşikten atlayıp yanında olabilmenin huzurunu duyayım. Varlığınla beni mutlu et. Beni sevginle sarıp sarmala. Damarlarımı sevginle doldur. Uçurumlardan ellerimden tutarak anlatılmaz duygular yaşat.
Yıldızların ışıklı fırçasının yaşam tabloma dokunuşunda verdiği yedi rengi ruhumda, yüreğimde hissediyorum. Sihirli bir değneğin dokunuşundaki bütün güzellikleri yaşamak gibi.
Sevdayı, tutkuyu senden öğreniyorum. Seninle nefes alıyor. Seninle yaşıyorum. Adını söylerken içim titriyor. Aşkınla büyüleyip bende ki beni yüceltiyorsun.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.