Kalp ağrısı Şiiri - Hüseyin Acun

Hüseyin Acun
81

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kalp ağrısı


Tarihe not düşülmüş;
6 Ekim diyerek anlatılanlara göre olay yeri 'Kalp ağrısı' kırgınlıklarla dolu..

Merhaba soğuk gecem.
Kadın ilk defa,
Kendin den büyük adım attı,
Yola çıkarken gözleri yaşlı
Soğuktan vücudu titremişti.

Evden sertçe çıkan kadın, on bir dakika yürüdü sinirleri yatışmamış, çığlık atarcasına hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Kendi kafansın da intahar planları kurup gökyüzüne doğru kafasını çevirdi. Yol uzun olmasına ve düşünecek bir sürü vaktinin olmasına rağmen, gecenin bir körü sokakta yalnız başına yanından geçen insanların garip bakışlarına aldanmadan çocuk gibi ağlıyordu. Birden kadın fikrini değiştirip o kadar yolu tekrardan dönmeye başladı.
Sevginin peşine mi gidecekti yoksa içinde ki kin nefretimi dökmeye?

O kadar yoldan sonra adamın kapısı çaldı.
Kapı açıldı
Kapı sesi keder kere keder…
Adam kapıda kadını görünce, gözlerinin içine baktı.

Adam geleceğini biliyordum, ne söyleyeceğini biliyorum merak etme.
Kadın adamın gözlerinin içine bakarak, sustu.
Kısa bir zaman sonra şehri terkedeceğim Hayri,
Bunu haber vermek için geldim, bunu tahmin edebiliyormuydun?
Aslında Hayri kadının bu sözleri söyleyeceğini tahmin etmiyordu.
Kavga ederiz, bana bağırır, çağırır en sonunda barışırız diye hayal etmişti. Kadın aslında gerçekten gidecekti, kafasında kurduğu o kadar kötü şeyler, psikolojik bir baskı sonucu kadını kötü etkilemiş her şeyi yapmaya hazırlanmıştı aslında o eve geri dönerken. Sebepsiz bir ayrılık yaşadık dedi adam ne kadar seviyor olsa da kadının karşısında güçlü durmaya çalıştı adamın gözünden tek bir yaş akmadı ayakta zor duran adam bir anda kafasını tavana çevirip sustu.
Yarım kalan ya da yaşanmayan her şeye rağmen mi son diyorsun?
Kadın susarak arkasını döndü kapıya doğru giderken,
Adamın son sözleri;
Ne garip şimdi bana ismimle seslenmen.
Oysa ne de güzel sıfatlar bulurdun yerine.
Zorlanmadan mı söyledin şimdi gerçekten? Senin ismini başkasından duyduğum da kıskanan bir adam bir hiç. Çok kötüyüm bana eskisi gibi bakmadığını bir o kadar da beni sevmediğini düşünüyordum. Kadın;
İçimde ki yangınları söndüremez sin diyerek, kapıdan çıkı verdi.
Garip bir şekilde, ağlaması duran kadın evine doğru gitti.
O gece sabaha kadar evinde su şişesi harici başka şişe olmayan kadın o gün evin kapısına kadar etrafına bile bakmadan,
Evinin yolunu tuttu, Adamın isyanı kendineydi aslında hıçkıra hıçkıra ağladı kadın evden çıkarken kadının ona aldığı aynaya saatlerce baka kaldı adam. En sonunda kötü şeyler bekliyordu. O gece sabah sularında kadın şişerlerin dibine vurmuş bir şekilde balkondan Salı verdi kendini, aslında sadece adamdan değil şehirden den de değil bu dünyadan gitmek istediğini de belirtmişti adama kadın yirmi beş katlı bir binanın on ikinci katında oturuyordu. Kendini balkondan aşağı salıp atlamaya kararlıydı aslında adama son sözlerinde söyleyemediği onca şeyi içinde tutmuştu. Eline bir kâğıt alarak sadece tek kelime bir not bırakmıştı masanın üzerine,
‘Seni çok Seviyorum Hayri’ diye not bırakılmıştı.
On iki katlı bir binanın dokuzuncu katından atlayan kadın hızla süzüldü binadan, sabaha karşı 05:15 sularında, yaşlı bir adam kurtulmamış bir hastanın yanına gider, ambulansı aradığında yaşlı adam elinin içinde yazan telefon numarasını çevirir adam telefonunu açmaz. İş iten çoktan geçmiş, sabaha karşı adam kadın dan önce davranıp, yirmi beş katlı bir binadan kendini Salı verir, adam bıraktığı not;
Bunu bana biri söylemedi.
Dinlediğim herhangi bir şarkıda geçmedi.
İzlediğim hiçbir filmde görmedim.
Bir yerde okusaydım bilirdim.
Kimsenin acısı benzemezmiş, diğerine.
Böyle bir not kağıdı bırakan bir adam 04:30 civarında ölü bulundu.
Aslında adam da anladı kadın da anladı ben onsuz o bensiz yaşayamayacağını,
Sakin olun onlar öldü.
Alya öldü.
Hayri öldü.
Hepimiz ölüyoruz farkında mısınız ?

Hüseyin Acun
Kayıt Tarihi : 6.10.2024 22:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!