ayın şavkına tutunup,
yıldızları seyre daldık
söndürdük kandili ilk akşamdan
gözleri gerçeklere kapatıp
sadece zevke daldık.
sürüngen beynimize inanıp
uçurum kenarı düşlerimizi
yoz dikenlere saldık
menekşe yaprağında ki çiğ damlasında
fırtınalar kopardık.
çayırda mutlu kelebeği unutup,
çekirge gibi zıp-zıpladık.
bakmadık ayın diğer yüzüne
işte biz orda yanıldık.
ağustos böceği gibi saz çaldık
fırına attık yüreğimizi
duygu seline bent çekip,
gittik kaf dağına
zümrüt-ü anka’ya kandık.
meselci teyzenin hayalleriyle
uyuduk
sahte buselerle uyandık.
kıskandık özgür kuşları
esaret zincirini yüreğimizin
en derinine bağladık
ağ/ladık
üzül/dük
hep yanıl/dık.
oysa biz bu canı topraktan aldık
diktik kefenin cebini
dürdük Halil İbrahim sofrasını
işçi karıncaya at oynattık.
zehir kattık aşımıza
bülbülü gülü öldürüp,
anlık duygularla feneri söndürdük.
güldük
gülme/sine
kan içtik kızılcık şerbeti niyetine
oysa bu hayat bize hediye
sevelim sevilelim
aşkın nârına yanalım
sevgi denen gerçekle
kalmasın yürekler dipfirizde
Kayıt Tarihi : 3.1.2009 20:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!