Dünyada namusluya bir yer kalmamış,
Gafil gözler haramda, helal kalmamış,
Derdiyle savrulduğun insanda bile,
Düştünse uzatacak bir el kalmamış.
Derdinle feryat edip haykırsan bile,
Ehl-i devlet hazzetmez, tepki kalmamış.
Çamura hedef olup silkinsen bile,
İz köre fırsat olmuş, yandaş kalmamış.
Sadaka-i fikrime muhtaçlar bile,
Nasihat satar olmuş, hayâ kalmamış,
Işıktan ödü kopan baykuşlar bile,
Gün batmış şahin olmuş, yiğit kalmamış.
Kuyruğu kıstırmışken sırtlan sürüsü,
Üstüme dalar olmuş, izan kalmamış.
Eşeksiz kaybolurken deve kervanı,
Rotayı çizer olmuş, akıl kalmamış.
Haksızlığı hak görür olmuş adalet,
İrade koyacaklar temiz kalmamış.
Kantar ile tartılmış mülkün temeli,
Dirhemi ne ararsın, okka kalmamış.
Cehennem gibi temmuz sıcaklarında,
Gariplerin çoğunda mecâl kalmamış.
Çirkef geçmiş oturmuş suyun başına,
Kanunun nizamında düzen kalmamış.
Atam düşmana bile insaf etti de,
Devrimizde kardeşe insaf kalmamış.
Suyu esirgedi de soysuz oğluna,
Vurdum da hüküm giydim; çare kalmamış...
Önceleri yüksekten atıp tutanlar,
Şimdi sinmiş, pörsümüş, adam kalmamış.
Boş paketi parlatıp, bolca satanlar,
Şimdi zarara düşmüş, alan kalmamış.
Kayıt Tarihi : 6.3.2009 21:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!