Dinle ey bülbül sus artık ötme,
Gülzarın kalmadı, güller kalmadı,
Kıymetin bilmeyen kimseye gitme,
Aşkınla kuruyan güller kalmadı.
Sırtına yamalı abalar giyen,
Yattığı hasırın kıymetin bilen,
Sıcakta iftarda bir hurma yiyen,
Resulün kalmadı, Ashab kalmadı.
Bir hadis uğruna evinden çıkan,
Çöllerde susuz yollara revan,
Dikene, yılana, kumlara basan,
Veysel'in kalmadı, dostun kalmadı.
Saadet hanesinde dersini alıp,
Anadan, sıladan, yardan ayrılıp,
Uykusuz her gece namaza kalkıp,
Hureyre kalmadı, Ashab-ı suffa kalmadı.
Ayarlar bozulmuş tartı mihenksiz,
Müslüman ukela, mümin yüreksiz,
Sohbetler kıl-ü kal, sazlar ahenksiz,
Kalbini titreten teller kalmadı.
Rahmet kesildi, toprak kurudu,
Meçhule bağladık biz de umudu,
Göklerde görünmez rahmet bulutu,
Sevdalara coşan seller kalmadı.
Hergün beş vakit kıyama kalkan,
Gözü başka yerde ameli yalan,
Namazda yaradan oku çıkartan,
Ali imanlı haller kalmadı.
Aklımız fikrimiz parada pulda,
İstikamet gitti kaldık yollarda,
Ağla bülbül ağla yaralı ol da,
Artık gül kokulu kullar kalmadı.
İSA YILDIRAN
İsa YıldıranKayıt Tarihi : 2.12.2015 15:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!