Kalmadı... 2 Şiiri - Ender Pehlivan

Ender Pehlivan
205

ŞİİR


28

TAKİPÇİ

Kalmadı... 2

Aylardan eylüldü;
Kardeşi görecek gözü kalmadı kardeşimin
Silahsız çıkacak gücü kalmadı.
Güvenecek hükümeti kalmadı kardeşimin
Uykuya güveni kalmadı.
Bebeğine geleceği kalmadı kardeşimin,
Gidecek komşusu kalmadı.

Yıllardan 2007 şimdi;
İçecek suyu kalmadı yurdumun,
İçine çekecek havası kalmadı.
Üşüyecek soğuğu kalmadı yurdumun
Yatacak çimeni kalmadı.
Gezecek sokağı kalmadı yurdumun
Piknik yapacak ormanı kalmadı.

Kah 12 Eylülleri, kah küresel ısınmaları
Kestiler yurdumun şah damarını.
Gelenler yedi, gelecekler yemeyi düşledi
Kimseler senaryoları bozmayı bilmedi,
Kardeşi kardeşe vurdurdular yetmedi,
Ülkemi ateşlere attılar kesmedi.
Bölmeye çalışıyorlar bu vatanı, bu milleti
Vurun şu yumruğunuzu masaya; e hadi…

04.09.2007

Ender Pehlivan
Kayıt Tarihi : 6.9.2007 12:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


(Biliyorum ki bu vatanda güzellikler bitmez, kimsenin de bu güzellikleri yok etmeye gücü yetmez. Bu dizeler; duyarsızlara, yaşadıkları yerlerin değerini bilmeyenlere, kardeş kavgalarına çanak tutanlara, küresel ısınmalara destek olanlara yazılmıştır. Olay her ne olursa olsun zararı hepimize ve geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızadır. Şiirdeki kalmadıların tamamı kalır inşallah)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sevinc Kavuk
    Sevinc Kavuk

    susma... demek de çare olmayacak, zira, başlamalı bir de bu duyguların kenarından köşesinden onarıma... yine de susma... sevgim, saygımla
    elim yüreğimin bütün hararetiyle şekillendi o yumruk kadarcığa... hiç durmuyor ki... şimdi de işte durmuyor :

    Özürlülerdir, Gazilerimiz aramızda olduklarıyla, orası burası kopuk geri dönerken yine sivil hayatımızdaki bağrımıza. Özürlülerdir, Şehitlerimiz aramızda olmadıklarıyla, damarlarındaki kanlarıyla toprağımızı suladıkları, düşüncelerinin yüceliklerine inançlarını uygarlık tohumu olduklarıyla, her karış toprakta ayaklarımızla bastığımız vicdanımızdır yüceltecek değerlerimiz… ve düşünmeye… ve zaman bilinci değeri… geçmiş, şimdi, gelecek yaşamı…

    Bu vicdanı bu Yüce Türk Milleti taşıyacaktır! O olacaktır bilinç düzeyi! O bilinç değerine taşınacaktır önce insanlığına hak bilgisi… Uygarlığı yaşatan bu millet karnını doyurmayı bilecektir varlığı bilince kavuşturulduğu sürece. Hangi tuzak da olsa, bilgilendirilecek, yaşam birliği ve bütünlüğüne, bütün canlı varlık yaşamı için ve yaşamlarını koruyarak, bütün cansız varlıklarla ve varlıklarını korumayı anlayarak tüketim hakkı değeriyle, bilgilendirilecek, yaşam bilinciyle ulus varlığının birliği ve bütünlüğünün o saygı duyumlarına davet edecek ve edilecekleridir. Uygarlık buyur der hep sadece! Buyur!

    Bunu mahalle mahalle tartışabilecek yeteneğe beceri kazandırılacak, ulaştırmaya son soluğumu feda edeceğim. Gözümü kırpmadan, yüreğim her sert duvara prangalara vurulmak, çakılmak istendikçe, bilinecektir daha tertemiz, daha pırıl pırıl parlayacaktır düşünmek! Türkün doğuşudur düşünmek! Önce düşünür irade, sonra müsterih olur vicdan!

    Hiç uygulanmaya şansı verilmemiş bir Anayasa, uygarlık ocağı olarak duruyor ve durmalıyken yeniliklerde hep yüceltilmeye değerler aranarak, alel acele kime benzemesi için değişecekmiş diye önce sınırsızca şaşarım, sonra düşünürüm her soluğumda.

    Bir sivil Anayasa diyerek siyasi Anayasa kıyafeti giydireceklerin, o kıyafetleri sadece bedenimize saçtiğimiz güzellikler olduğuyla, beyin kıyafeti de olamayacağına, bir kalıplaşma sanatını düşünerek, kalıp basmacılık olmayacağına, düşünceme gem vurulamayacak dedirten olacaktır, Yüce Millet Aşkı ve yüce millet aşkına bu bilinç varlığına hep metanet. Ama zamanlı ve hep zamalı kalarak, ileriye atama övgüleriyle bir teselli çiçeği demetine teşekkür ediyorum. Hep önceden ve gerekirse sonradan da hiç şaşmadan devam edeceğim, ruhuma sorumluluk vicdanımdır bu irade ve sadece daha kişi olarak. Oysa toplum huzuru için verilecek bu emek daha da metanete yücelen duygular olmayı biliyor ve bilecek ebedi. Uygarlıktır ebedi duygu.

    İrade, vicdan borcudur, bütün gücün karanlığındaki berraklığı bulmaya çabadır

    Anayasa, yandaşlık, yalakalık, yozluk, rahatlık, kışkırtıcılık, zorbalık ilişkisi değidir! Oraya basitlik kirleri akıtılmaz! İsraftan kaçınmak vicdanımızda açan bir güldür! Koklamaya değer!
    Ekmeğimin kırıntılarını yerden alıp alnıma taşırım, us bilinci davetidir bu, dudaklarıma değdiririm, teşekkür bilincime uyarıdır bu, ağzıma atarken besmele çekerim, yaşayan varlığıma saygı değerimdir bu. Anayasam vicdan namusumdur! Vicdanım, bilgi emeğine bilinç duruşumdur! İster kendiliğimden bir bilgi emeğine, ister paylaşılan bilgi değerlerinde…
    Vatan kutsayışımdır bu bütün sadeliğim! Bu sadeliğimdir, vatan varlığını her doğacaklarla da, birliği ve bütünlüğüne yüceltilecek sağlıklı azmim. Sadelik, yücelen sağlıkla bir direniştir! Bir birliğin bütünlüğüne taşınan kirpiklerde taşınan su damlacıklarının kayayı oyacak yumuşaklığıdır bu direniş. Ben kurtulacağım emeklerine çok dikkatliyim, hep ihtar olur göğsüm. Göğsüm gereceğim zırhımdır!

    Budur artık gelecek çağımızda açılan savaş! Er gibi meydanda olmaya hazır olacak yüreğim huzur coşmalı göğüs zırhımda. Savaştan dönen namertliği tattırmadı Türk varlığı uygarlığım! Düşünürlerimizle kendini yontarak, düşünürleri olacak birlikte, saygı değerlerine suyu damla damla taşımaya sabır göğüsleyenler.

    Küresel ısınma vesilesiyle çaba veriliyor, silahlarla savaşın durmasına. Buna ama bu savaşı sundular. Düşünmeye üstünlük savaşı denilecek umarım yakında buna. Öyleyse Türk varlığım buna da hazır olacaktır. Düşünmeyi konuşabilen de olmaya ilerlemeliyiz. Açılan savaş ne olacaksa da, var olmaktan kaçınamayacağız. Savaşsız bir yaşam diliyorum denilen pankartları hatırlıyorum da, bu nasip olmuyor ama en azından : Silahlarla savaşsız bir yaşam dileğine dönüşebildi. İçimdeki huzurun sesi öyle hissettiriyor ki bana, taa 70'li yıllardan bu yana, nihayet gerçekleşiyor. Bir sevgi gösterisiydi bu kendimce. 70'li yıllardan beri sık sık okuyabiliyordum, bu dilekler için çare arayışında mücadele vermeye çalışanların olduğunu veya hissediyordum bunu, o anlatılmak istenenlerden böyle...

    bağışlayın sevgili Şairim... bu yüreğim susmuyor demeliydim aslında... susma diye ilk kez bu yaşımda kullanıyorum böylesine bir fikrin inancına... hep düşün ki, düşünelim dediğimizi bilelim diyordum... sağolun... yüreğinize sağlık... beğeniyle okudum...

    Cevap Yaz
  • Sancak Sonmez
    Sancak Sonmez

    Haberlerde de geçiyor en son Afyondaki olay.Kalmadı ki güzelliği.Of of.

    Cevap Yaz
  • Bayram Kaya
    Bayram Kaya

    Daha çoğu, turpun daha büyüğü heybede, Hiç görülmesi olmaz inşallah. Selamlar.

    Cevap Yaz
  • Mehmet Emre Aslantürk
    Mehmet Emre Aslantürk

    tebrikler kalemin daim olsun

    YAKILDI ORMANI KALMADI
    SATILDI TOPRAĞI KALMADI
    VAR BELKİ AZCIK NAMUS ARI
    .................................................

    Cevap Yaz
  • Türkan Ay Dinçer
    Türkan Ay Dinçer

    Dikkat çektiğin konular gerçekten dikkate alınması gereken konulardır. Umarım herkes bunları okyup gerekli dersleri alırlar.

    Kutluyorum sevgili kardeşim kaelmini ve yüreğini. Sevgiler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (29)

Ender Pehlivan