Kalkınılmaz diye başı
Yeise vermeyin aşı,
Maksadım gediğe taşı,
Koymadıkça kalkınılmaz.
Taşı koyup gediğine
Kulak verip dediğine
Fukaranın yediğine
Göz dikmekle kalkınılmaz
Sorar herkes neden niye
Sayar sonra şu bu diye
Çatlayarak yiye yiye
Beş öğünle kalkınılmaz.
Gayri ihtiyardan derim,
Sanki senden az mı yerim,
Şu zalim nefse söylerim,
Sen ben ile kalkınılmaz
Nefis hakim vicdan yoktur,
Nefiste nemrutluk çoktur,
Madde kalpte saplı oktur,
Cerâhatla kalkınılmaz
Madde dimdik mana ölü,
Zakkumla bir tutup gülü
Viran da koyup bülbülü,
Kargalarla kalkanılmaz
Sanatçı mı, gözü şanda
Gece gündüz dört bir yanda,
Kah barlarda kah pavyonda,
Tepinmekle kalkınılmaz.
Eleştirir elbet ozan,
Lakin olmaz yıkıp bozan,
Al topraklarımı hozan,
Bırakmakla kalkınılmaz.
Yanlışlar babanın olsa,
Yanlışlarla aynı tasa,
Koy üstüne basa basa,
Çiğnemeden kalkınılmaz.
Hesapsız kitapsız yeyip,
Memleket batıyor deyip,
Suçu hep bana yükleyip,
Çıkmak ile kalkınılmaz.
Zenginlik ölçüsün mala,
Verip hepsin para pula,
Atlası var iken çula,
Göz dikmekle kalkınılmaz.
Adalet mi hiç durmadan,
Kılı bile kırk yarmadan,
Baba kardeş hiç sormadan
Dostlar ile kalkınılmaz
Mülk temelin adalet der,
Kendi yaşamayan gömer,
Devletlüler tomar tomar,
Pay almakla kalkınılmaz
Adalet ışığı Ömer,
Olmaz ise kadıya ser,
Ecnebiye bin kitap yer,
Vermek ile kalkınılmaz.
Derman arasan tek tabip,
Önünde Kitap ve Habip,
Komşusu açken tok yatıp,
Tok kalkmakla kalkınılmaz.
Kalkınmayı istiyorsan,
E birazcık kafa yorsan
Hesabı kendine sorsan
Riyazetsiz kalkınılmaz
Her yöne döner dil bu ya
Elin uzatmaz kuyuya
Kendisi yanınca suya
Koşmak ile kalkınılmaz
Kalkınmanın yolu iştir,
Sağı solu bir gidiştir.
Her yokuş sonu iniştir,
Çıkmadıkça kalkınılmaz
Dersen uzattın kısa kes,
Zaten bunu bilir herkes,
Hak tüm gönüllerde makes,
Bulmadıkça kalkınılmaz.
Usta kalemler
Geçmişe galiz söverek
Mazlumu kırıp döverek
Zalimi tutup överek
Köksüz dalsız kalkınılmaz
Osman NARANİ///31/03/2013
Metin SolakKayıt Tarihi : 21.3.2013 23:13:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılarımla.
Kaleminize ve ilhamınıza bin barekallah.
Tebrikler.
Bugün 3 Mayıs 2013
Herkes kendi bayramını dilediği gibi kutlamaya muktedir ve özgürdür.
Ne “HAZİN” ki bizler kendi bayramımızı, Türk milletinin kendine has olması gereken TÜRKÇÜLER Bayramını kutlayamıyoruz.
Sesimiz gür çıkmıyor.
Duyuramıyoruz bayramımızı.
Böyle bir günün varlığını kabul ettirmek için “YAKIP YIKMADAN, KIRIP DÖKMEDEN, İSYAN ETMEDEN, DAĞLARI DELİK DEŞİK ETMEDEN, YOLLARI YAKIP KALDIRIMLARA BARİKATLAR KURMADAN, NERONLUK YAPMADAN, OTOBÜSLERİ YAKMADAN, ÇOLUK ÇOCUĞA DOKUNMADAN…” ses getirecek bir şeyler yapmadan sesimizi yıllarca duyuramadık.
Tabutluklar bile yetmedi.
“HAZENE” kahrına katlandık, “ZEBANİYYUN”un iteklemeleri, kakmaları ile ateşlerin narına yandık.
“RIDVAN’I” görmedik.
Adaleti bulamadık.
Olmadı!..
Yine de olmadı!
Olmadı işte, günümüzü duyuramadık.
Dokuz köy değil, doksan köyden kovulduk.
Suçlandık, horlandık, tenzil - tezyif edildik, tekdir - tahkir edildik…
Yine de duyuramadık sesimizi…
Yoktu Türkiye’ye duyuracak megafonumuz, mikrofonumuz…
Hoparlörümüz yoktu, anfilerimiz yoktu.
En önemlisi de neşriyat unsurlarımız yok sayılacak kadar azdı. Ne yazılı ne de görsel medyamız olmadığı gibi destek verecek medyatörlerimiz de yoktu.
Yoktu paramız pulumuz, malımız mülkümüz…
Yoktu elimizden tutanımız…
“MÂLİK” de bize Cehennem’i gösteren oldu.
Ey Allah’ım!
Övdüğün, ‘istemediğim kavimlerin başına tebelleş ederim’ dediğin bu millete kendi bayramını dolu dolu kutlamayı nasip eyle.
“3 MAYIS TÜRKÇÜLER BAYRAMI”nız kutlu olsun.
Günün şairi sayfasında böyle bir yazı olsun istemezdim.
Ancak hiç olmazsa belirli günlerde o günlerle ilgili şiirler olsa!
Bizler de o günün ehemmiyetine ve manasına uygun düşmüş der, dilimizin döndüğü kadarını sayfadan, günün şairinden ve günün şiirinden esirgemeyiz.
Vakit bulursam şiire nazarım değer…
Hikmet Çiftçi
03 Mayıs 2013
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
TÜM YORUMLAR (16)