Hayat hep makamda çalmıyor zamanı
Bakarsın umutlar yalvarır, bekle o ani
İnce bir 'Hadi' sesiyle başlarsın yeniden
Bitti sanılan her şeye, önce kendini yen
Gamlanma vakti hızlı geçti, toparlan artık
Söylenenleri umursama, ağızlar yırtık
Ben hiçim sen de öyle, o halde olmalı tek
Telaşlanma zarlarımız gelmeyecek hep yek
Hatırlar misin, bizden çaresizi yok derdik
Mekan değişti, anla iste gerçeğe erdik
İngiliz’den acımasız oluyor bazen Türk
Zengin o mudur, kimin varsa üstünde kürk
Bilemezsin bu oda ne denli soğuk sensiz
Kıymet bilemeyince akılda kalmıyor iz
Bir damla rahatlarım o da olmuyor yalnız
Farklı değiliz, ikimiz de bir parça kanız
Anlamsız olanı konuşma duvarlar sağır
Ayakta zor durabilince tüy bile ağır
Yıkıntı fikir cevap doğurmak için kısır
Fitne doğurmuş mahlukların hesabi bir sır
Zülfü yare dokunma ezik kalsın haysiyet
Yokum karında bile buysa var olmak şayet
Yokluğa mahkum varsayımlar kirdi sevkimi
Geleceği gördüm geçmişten çıkmadı kimi
Sorgusuz seçilmiş insanları kelebek say
En dayanıklı kelebeğin ömrü bir kaç ay
Geliştikçe varız bu toplum kimin mali?
Kemire dursun, asalaklar küçük kalmalı
Sustum lakin kalemim sessiz kalır mi sandın?
Kendiyle savaşan kalkansız akıncı adin
Ölmekten korkandır, gelmemiş yılları arayan
Dürüst ol, bu sana yeter ihtiyaçsa kalkan
Kayıt Tarihi : 10.5.2005 10:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!