Sen dostum! Vefa çınarım.
Oturmuşsun pencerenin önüne.
Kahvenin dumanı tüter. Mis gibi kokusu havada dolanarak yay çizer.
İnadına tadını damağına hapsetmiş.
Akşamın koyu karanlığına dalıp of çekerek yalnızlığın özgürlüğünde. Son yudumun tadını hatırlar hep.
Bin bir düşünce sarmalanmış, beynini kemirir durur.
Ne kadar görmezden gelme savaşı verse de içinde, bitmez bitemez.
Derinde bir sızı kanar.
Yılları devirmiş zamana kement atma sevdasından yorulmuş.
Hala “yapacak çok işim var benim “diyebilmenin cesaretini göstermiş.
’Hadi ya ‘deyip ömrünün son deminde sakin bir limanda dalgaların sesini dinlemek varken..Kalabalıkların içine dalarak heybetli çınar gibi.
Ne nazarlara aldanmış, ne soran gözlerdeki manaya takılmış.
Yürekte atan ‘memleket’sevdasına dalmış işte.
Elindeki fincan mıydı acep onu anlayan? Sormayan, yargılamayan.
Olduğu gibi biat eden.
Manaya takılan kimdi?
Sıfatların bunca bol kullanıldığı, içinin boşaltıldığı bu zamanda.
Kolay mı kaldırabilmek. Dayanabilmek.
Düğüm, düğüm olmuş memleketimin dertlerine çare…
Bulunur mu?
Ben, sen, o, biz zamirleri sıralandı yine bak.”Biz”e gelmeye çok zaman var daha. Kaç kuşak avutuldu nutuklarla?
Kaç kuşak unutuldu kim bilir?
Dost kim bilir?
“Hadi ya” kalk gidelim “son”a gelmeden.
Yapacak işimiz var daha seninle…
İst.10.01.2010
Kayıt Tarihi : 11.1.2010 23:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
Tebrik ederim
Yaşayacaklarınız,
Yaşadıklarınızdan
daha renkli,
Daha hareketli,
daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüzü tebrik eder
Sağlık
Afiyet
Başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ederim
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
TÜM YORUMLAR (1)