Âleme nizam için titretirken cihanı
Elinde kalan maşa Türk’ün son imtihanı
Yüz yılları deviren vazgeçilmez bir bela
Doksan dokuz hainin yüzü buna müptela
Çöreklenip omuza hem sömürür hem vurur
‘Ekmek elden su gölden’ kudurdukça kudurur
Sürüklenir peşinden bozuk kanın ürünü
Kanıtlamak isterken nesebini türünü
Dansöz gibi kıvırır her dümensiz şarlatan
Nemalanır topyekûn cilalayıp parlatan
Beslerken imralıyı başını sokup kuma
Kayıtsız fitil olur yaptıkları lokuma
Yine kanla uyuyor kanla uyanan seher
Sanki hançer vurulmuş Anadolu bağrına
Pusulanan pusuya düşerken birer birer
Ne ocaklar sönüyor bir saltanat uğruna
Parçalanan uzuvlar toprak olur taş olur
Ruhu döner semaya gencecik bedenlerin
Kurt doğuran ananın gözündeki yaş olur
Nöbeti erer sona ardından gidenlerin
Dağlıcada dağlandı memleketin yüreği
Iğdır köz köz olmazdı yapılsaydı gereği
Al bayraklı tabutu uğurlarken yüz binler
Gizli plan yekvücut şeytana tapar hinler
Çözüm değil çözülme inilen dipsiz kuyu
Korunmadı mehmedim ‘İmralı iti’ kadar
Mermi sürülüp topa verilseydi can suyu
Olurdu her soysuza inler mezar dağlar dar
Sözde barış adına vampir diş törpülerken
Derin uyku boş rüya kuzgun başa dönerken
Eyvah vuruldum diye yas tutmak neyin nesi
Övünüp sevinmesin artık lağım faresi
Kalk ayağa ey vatan kalk ayağa er kişi
Terör denen kahpenin kırılsın azı dişi
Kula kul yılana baş Kandil bir kan düğümü
Ruhumda süren savaş emzirir kimliğimi
Yeter artık yeter be uyuyan dev uyansın
Ya kırılsın kılıcı ya Kandil’e dayansın
Kayıt Tarihi : 19.9.2015 19:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Senin siirlerini okuyunca, siir bilmeyen dahi zevk alirlar.
Yüregine saglik,
saygilarimla...
TÜM YORUMLAR (2)