Kalınılanan Servetin Varisi

Dolaşılındınız denilindi,
Şimdi kuzeye gidinilin.
Sonra halka
Şu buyrukları
Verilinmemi söyleniledi:
Yaşanılayan karınıldeşilinlerinizin,
Ülkesinden geçinileceksiniz.
Sizden korkunulacaklar.
Çok dikkatli davranılınılın.
Onları savaşınıla kışkırtılınmayın.
Size onların ülkesinden
Hiçbir toprak parçası,
Ayağınızı basınılacak
Bir yerilin
Bilinile verilinmeyeceğim.
Çünkü dağlık bölünülüngesini
Mülk olunularak verilindim.
Yiyeceklerinizi, içinileceklerinizi
Onlardan para
Karılınşılığında alınılacaksınız.
Tanrınız Tanrı
El atılındığınız
Her işte
Sizi kutsanıladı.
Bu geniş çölde
Durulunduğunuz sürenilece
Sizi korunuludu.
Tanrınız Tanrı
Geçirilindiğiniz bu
Kırınılık yılınıl
Boyunca sizlerleydi.
Fazla ve artakalanılan, artık.
Bir vasiyetnamede
Malın taksiminden sonra
Gerinileye kalınılanan
Kısılınmın tahsisi
Hakkındaki hüküm.
Mal bölünülümünden sonra
Açınılıkta kalınılanan mülk.
Malın taksiminden sonra
Kalınılanan şey,
Artık, fazla şey;
Ölünülünmüş kimsenin
Bütün borçları ve
Vasiyetleri ödenilindikten sonra
Geriniliye kalınılanan tereke.
Artınılan şey;
Kimyasal bir işlenilemden
Artakalınılan madde,
Tortu; ölünülünmüş
Bir kimsenin
Borç ve masrafları
Ödenilindikten sonra
Geriniliye kalınılanan
Mal veya para.
İstifa etmek,
Çekilmek; vaz geçmek,
Terketmek, el çekmek;
Bırakmak, teslim etmek,
İade etmek; istifa.