Oturmuş masasına, gidiyor çalakalem
Elinde ki yazdığı, değildir kurşunkalem!
Zannediyor ölüm yok ve tükenmez kalemi(!)
Yazar durur dolmayla ve de duymaz hiç elem.
Gönlünde yok nedamet, elinde yok silgisi
Yanlışı tashih için, yok gerçekten bilgisi
Durmadan yazar, yazar(!) çizmeyi bilmez asla
Aşmaktan başka onu, çizmeyle yok ilgisi(!)
Bir özgür(!) kalem imiş, bilmezmiş had ve hudut
Hürriyet hakkında ki, bilgisi pekte mahdut
Desen ki; “senin hudut, uzanır bana kadar! ”
Haddini aştın(!) diye, kesilir kanlı haydut.
Kral ya âleminde(!) bizleri bende(!) sanır
Çıktığı gaf dağından(!) ne iner ne utanır
Memnundur hayatından, kimseye vermez hesap(!)
Sanmayın şu kalemşor, akıllanır ve uslanır!
Başında şuur yok ki, düşünsün vebalini
Kalbinde yok ki iman, düzeltsin o halini
Gönüllü aktör olmuş, sırf rolünü oynuyor!
Lütfen kardeş şaşırma, hatırla sen; “dallin’i”!
Etme sakın nasihat, rest çekiyor kalemşor(!)
Ne şiirine yorum yap, ne de ona bir şey sor!
Kale’m sanır kalem’i(!) sığınır arkasına
Kaleler de yıkılır, zavallıcık bilmiyor.
Şu ömrünü yakıyor, ahretini yıkıyor!
Kirlettiği hayatı, zanneder ki yıkıyor(!)
Gerçek dostlar durmadan, uyarsa da beyhude
Yapılması gerekken, o, kalpleri yıkıyor!
Cihat ŞAHİN
28.12.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 28.12.2010 10:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!