Şems’in kefeni olmamış,
Ve de mezarı...
Karanlık kuyuya salmışlar,
Ulu çınarı!
Ama bak gör ki,
Adı hala Kaf Dağı kadar saltanatlı.
Yazılar,
Şiirler,
Alnına yazılanlar…
Yazılanı,yazanları,
Şems olanı kıskandılar.
Hüküm verdiler,
Kara yazı yazdılar,
Ve imzaladılar.
Onlar bu hainliğe,
Kara mühür bastılar.
Bu acıları hep gördüm
Ve hissettim.
Ölüme ferman verenlerin,
Gözleri yoktu.
Kulakları yoktu,
Dilleri uzundu.
Elleri kocamandı.
Baktığımda onlara,
Kafalarını gördüm.
Gözleri olmayan…
Dilleri uzun…
Ve kafaları
Gece gibi siyahtı.
Şems hissetti,
Hükmün verildiğini!
Acı acı gülümsedi…
Yüzyıl önce yüreğim gördü.
Ölüme çanak tutan karanlığın
Hain olduğunu.
Nice yazan ellere kıydınız.
Şiirlere hançerler soktunuz.
Korktunuz...
Korktunuz…
Bunu herkes biliyor,
Siz ay gibi parlayan
Aydınlıktan korktunuz.
Dünya kurulduğundan beri,
Karanlıklara salmışlar,
Şiir yazan çiçekleri.
Unutmam Nazım'ı,
Ahmet Arif'i,
Sebahattin Ali'yi.
Kıyıma uğratmışlar tek tek,
Uğratmışlar kıyıma,
Kendi karanlıklarında tükenerek.
Gidenler yaşıyorlar,
Yazarak çoğaldılar.
Gidenler yaşıyorlar,
Yaşıyorlar sonsuza kadar.
Ve Kaf Dağı kadar saltanatlılar.
Kayıt Tarihi : 12.4.2015 23:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)