Kalem ve Karanfil Şiiri - Yorumlar

Nazır Çiftçi
207

ŞİİR


76

TAKİPÇİ

Kalem ve karanfil yolun incesi
Kelamdır sevginin nurlu gecesi
Kalem ve karanfil aşkın hecesi
Kelamdır kalemde açar karanfil.

Sonsuz bir ateştir yüreği yakan
Dününde gününde gönüle akan.

Tamamını Oku
  • İbrahim Başar
    İbrahim Başar 07.07.2011 - 17:05

    Üstadım, muhteşem şiirinizi beğeni ile okudum. Yürek sesinizi ve güçlü kaleminizi içtenliğimle kutlarım. saygılarımla tam puan ile listeme alıyorum

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 08.01.2011 - 20:49

    HAFTANIN ŞAİRİ VE ŞİİRİNİ TAKDİRLERİMLE KUTLUYORUM.

    GÖRÜNEN O Kİ, NE SERDEN NE YARDAN…

    Bir binanın içine girmek için kapılı kapıları açmak lazım.
    Edebi eserler de böyle değil midir?
    Eserin içine girebilmek için, önce giriş kapısını açacak anahtarı bulmamız, girdikten sonra da, şiir için, odaların kapı anahtarlarını, en azından kapı kollarını çevirmemiz veya basmamız lazım ki, odalara kadar girebilelim.
    Bu şiirin giriş anahtarı, bence “KALEM, KARANFİL, KELAM VE KALE” kelimeleridir. Ana düşünce bu üç kelime üzerine kurulmuş görünüyor.
    Zaten ilk dörtlükte anahtar verilmiş, adeta giriş kapısının üzerine konulmuş gibi duruyor.
    Şimdi cümle kapısından bir adım atalım bakalım, neler karşılayacak bizleri…
    *KALEM; yazandır, doğruluktur, dürüstlüktür. Talihtir, alın yazısıdır, kader çizgisidir.
    **KARANFİL, anladığım kadarıyla burada bir zarafeti, kalem gibi uzun ve düz saplı oluşuyla da dürüstlüğü, doğruluğu ifade ediyor olmalı. Bir yandan da kokusu ve değişik renkleri bakımından ve özellikle de beyaz karanfilin çiçek yapraklarının kat kat oluşu ile sanki bir kitabın açılmış yapraklarını hatırlatıyor insana. Üzerindeki hafif renkler de yazılar olabilir… Her konuda yazılmış belki de tebliğler…
    Karanfil; güzel kokusu yanında oldukça faydalı bir çiçek de aynı zamanda. Anti oksidan, anti alerjik ve hatta virüs öldürücü özelliği olan, antibiyotik etkisi bulunan bir çiçek. Diyorum ki acaba bu yönüyle de “Kelam”ı mı işaret ediyor şair? Neden olmasın. Dünyevi her şeyin çözümünü bulmak mümkün değil mi Yüce Kitabımızda.
    Karanfil; Halide Hanım’ın yorumuyla hüznün ifadesi imiş. Çiçeklerin dilinden bayanlar kadar anlayamayız. Neden olmasın. Şiirin odalarına girdiğimizde bu anlamın varlığı da hissettiriliyor zaten. Kavuşma özlemi, vuslat arzusu şairde hüznün kaynağı olmalı.
    ***KELÂM; Sevginin nurlu gecesi. Sevgiliyle sohbet ve okunan Kur’an. Her ikisi de neden düşünülmesin... Zaten görünenin altında yatan asıl gerçek bence bu olmalı.
    ****KALE(M): Şair kale/m kelimesini hem kale, hem de kalem anlamlarıyla birlikte kullanmış bence. Son dizelerde, böylesine iki anlama gelecek şekilde kullanmak bir ustalık işi derim ben. Şiire farklı bir anlam bütünlüğü, derinliği katmış bu kullanılış şekliyle.
    Sanıyorum eserin kapısını açtık. Şiirin şifrelerini çözdük. Şimdi sıra odalara girip güzellikleri görmede.
    ***
    Kalem ve karanfil görünüşleri itibariyle ince ve zariftir. Kalem güzellikleri yazar, kaderi yazar. Karanfil kavuşmak isteyenlerin hüzünlerini, özlemlerini, aşk hastalıklarını gidermeye vesile olabilecek bir kitap misali “dosta giden bir çiçek” Şaire gçre dost, ilk planda sevgili… Manevi aşka yönelişin, gerçek aşkla başlayan ilk adımı.
    Başlıkta da onun için “ne serden, ne yardan” dememizin sebebi bu ya…
    Sevgiliyle sohbetin, muhabbetin insanın ruhunu aydınlatacağı, hüzünlerini yok edeceği, her türlü sıkıntıya çare olacağı muhakkak. Manevi anlamda bakarsak, bir evde okunan Kur’an’ın o eve verdiği manevi huzuru, manevi nuru başka ne verebilir ki?.. Kalem, alın yazımızı yazan ise, kaderimizden kaçmamız mümkün mü? Karanfil çare ise neden ondan uzak kalalım ki? Gerçek aşk denilen de tasavvuf anlayışında İlahi aşk değil midir? Gerçek aşkın ilk hecesini anladık sanırım. İlahi kalem, yani indirilen vahiyler olmalı. Sayfa sayfa yazdırılması, her vahiyin ezberletilip tek tek sayfalara yazdırılması ve kitap haline getirilmesi… Karanfilin görünüşü de böyle değil mi?
    ***
    Sonsuz bir aşk ateşi; gecesi gündüzü olmayan, dünü, bugünü olmayan, mütemadiyen insanı gönülden yakan bir aşk ateşi… Sevgiliye, dosta duyulan sonsuz bir aşk ve yanıp yakılma… Karanlık gecenin, kara sevdanın, tutulmuşluğun, iptilanın aydınlığı gönülleri yakan ateştir. Gönüllerde, ruhlarda parlayan işte bu nurdur. İlahi kalemde açan nur…
    Burada “ilahi kale” şeklinde değerlendirirsek, İlahi kale; Allah’ın kalesi yani gönül. “Dağlara taşlara sığmadım ama bir gönüle sığdım” dediğine inanılan Yaratan’ın kalesi… İnsan sinesi… Benim gönül kalemdedir açan karanfil. Allah da Kelamı da benim gönlümde yerini çoktan bulmuştur. Sinemde çiçek açmıştır. Benim sinemde başka sevgilere yer yoktur. Biraz daha derinliğine, uzak anlamına gidersek, Yaratana ve yarattıklarına sevdalıyım, demek de mümkün. Çünkü karanfil ayni zamanda dünyevi varlıkları sembolize ediyor.
    ***
    Bir ana hazzıyla, isteğiyle bağrına bastığı elbette ki tam anlamıyla bir kabulleniş, bir teslimiyet, sonsuz bir şükran duygusundan başka bir şey değildir. Allah’ı, indirdiğini ve yarattıklarını hiç karşılık beklemeden, kendi öz evladı gibi bağrına bastığını ifade ediyor şair. Güzel bir benzetme. Anne sevgisi ve evladını sahiplenir gibi, kendi dünyaya getirmiş gibi içtenlikle sevme… Yazıyı, kokuyu sevmek; Kaderine isyan etmeden, kendi patına düşen ne ise, alnına yazılan ne ise sadece onu sevmek. Yarattıklarından dolayı Allah’ına şükretmek… Anladığım kadarıyla dünyadan da hiç kopamıyor şair. Yazı; ova, düz, bayır anlamlarına da gelir. Yani tabiatı da seviyor, tabiatta açan çiçekleri, kokuları, her şeyi seviyor. Sanırım bu noktada da, genel anlamda, Allah kâinata mührünü kazmış. Göremeyen gözlere sesleniyor. Koskoca alemi görün, küçücük bir kolyeyi görüyorsunuz da alemi neden görmüyorsunuz, der gibi bir anlam yüklemiş olabilir.
    Asıl anladığım ise, göğsüne taktığı “CEVŞEN”i veya küçük kutu içinde sinede koyla gibi taşınan Kur’an’ı da bir mühür gibi taşıyor olabilir, o muhteşem sevginin mührüymüş gibi…
    Sinesini de burada açık açık bir kaleye benzetmiş şair. İşte bu kalede karanfil açar. Sanki toprağa yönelişin adımları atılıyor.
    ***
    3. bölüm sonunda hazırlığı yapılmıştı, toprağa dönüşün. İnsanın topraktan yaratıldığını ve bedeninin aslına karışacağını ifade ediyor. Tasavvufun temel görüşlerinden biri de budur. Kavuşmanın yollarından biri yani… Kelam’a inandığını artık teyit ediyor ve gözüne fer, dizine derman olarak değerlendiriyor. Hem karanfilin sağlığa iyi geldiği, hem de Kelam’ın aynı özellikleri olduğunu belirtiyor. “Sayfalar kale/m de açar karanfil.” Yukarda belirttiğimiz gibi karanfilin çiçekleriyle sahifeler arasında bir ilgi, benzerlik kurulmuş. Sayfaların yazıldıkça karanfile döndüğüne işaret edilmiş. Bir taraftan da kendi gönül kalesindeki gönül sayfalarının da çiçeklendiğini, sayfa sayfa oluştuğunu, Kur’an’ı gönül sayfalarına yazdığını da dile getirmiş olmalı bu dizelerinde.
    ***
    Benim kaderim gibi âlemin de kaderi yazılmış olmalı ezelden. Âlem de kendi kaderine razı olmuş, Hakikat aşkıyla dönüp duruyor, gerçek sahibinin rızasıyla ve rızasına kavuşmak için. “Güneş’e ve Ay’a yürü (dön)!” emri gibi, kâinatın da yaratılışına bir hatırlatma (telmih sanatı) ile değinmiş olabilir.
    Mutasavvıflar çile çekmeden vuslata ermezler. Dünyayı bir çile durağı olarak görüyor. Ebede ulaşmak için gerçekten de dünyada sadece kısa süreli bir misafir gibi değil miyiz… Geçici âlemin geçici durağı… Bir bakıma ebedi hayata hazırlanma yeri… Hakkı tanıma… Bulma... Anlama ve sevme durağı…
    Vuslata erdiğinde, sanırım buradaki kale mezar toprağı olabilir, toprağımda karanfil açacaktır. Şaire göre kelamın yansıması olmalı bu açış.
    “İnsanın fikri ne ise zikri de o olur.” Düşünülen ne ise, kavuşacağı da o olur.
    ***
    Son bölümde şair, büyük bir tevekkülle kaderine razı olmuşluğun sükûnetini, huzurunu yaşıyor. Mevsimsiz hiçbir şey olmaz. Zamanı gelince kaderimiz tecelli edecektir. Bunun ötesi sadece dileme, istemedir. Ne olacağını, ne zaman olacağını Allah bilir. Levh’imize (Levh-i mahfuz) ne yazıldıysa sadece o gerçekleşir.
    Aşkımı, kavuşma arzumu ağaca kuşa bildir. Yere ve göklere duyur. Allah yerde ve gökte, her yerdedir, anlayışının yansıması dile getiriliyor. Nefsini terbiye etmek için mutasavvıflar “bir lokma, bir hırka” derlerdi. Şair de nefsimi taşa, dikene yatırın diyerek her türlü acıyla yanmak ve olgunlaşmak istediğini, dünya nimetlerinde gözü olmadığını, bir taşın veya bir dikenin bile ıslah edilmiş bir nefis için acı kaynağı olamayacağını, her halükârda haline şükredeceğini belirtiyor. Tevekkülün en derin anlamı bu olsa gerek.
    “Hakikat kalemde açar karanfil” Kısaca, her zerresinin Allah dediği anı yaşamayı, keleye benzeyen bedeninde bulmak, görmek arzusudur ki, bu da “fenafillâh” mertebesidir. Mademki mevsimi gelmeden gidiş yoksa, ölmeden gidişi dileme arzusudur, fikridir dileği.
    *************
    *************
    Şiirin şekil yönüne fazla girmeyeceğim. Sadece şunu söyleyebilirim. 6+5 duraklı 11’li hece ölçülü güzel bir ilahi.
    Klasik anlayışın dışına çıkılmış, yepyeni benzetmelerle eski ve yeniyi birleştirmiş. Tasavvuf anlayışını neredeyse bütünüyle görmek mümkün bu şiirde.
    Ahenk bakımından hiçbir kusur yok. Bestelense mükemmel bir musiki kendiliğinden ortaya çıkar. Aliterasyonlar, uyaklar ve redifler ahengi fazlasıyla yansıtmakta.
    Klasiğin aksine tam, zengin ve tunç kafiyelere de yer verilmiş.
    İstifhamlar, telmihler, teşbihler – istiareler, mecazlar, tevriyeler, kinayeler yer almış şiirde.
    Dörtlüklerin birbirlerine bağlantısı çok iyi kurgulanmış. Bütün olarak zaten mükemmele ulaşmış diyebilirim.
    Dil; Gayet açık ve anlaşılır bir Türkçe kullanılmış. Türkçenin her türlü nüansına yer verilmiş. Bu farklılıkları çok anlamlı ve bilinçli kullanmış şair. Bu da dile hâkimiyetinin çok üst seviyelerde olduğunu gösteriyor.
    ***
    Takdire şayan bir eser olmuş. Şairini gönülden kutluyorum. Yüzyıllardır işlenen tasavvuf konusunu farklı mazmunlarla, farklı kalıplarla anlatmaya cesaret etmesi bile kendine güveninin ne kadar üst seviyelerde olduğunu gösterir bence.
    Kalıpların ve kabul görmüşlerin dışına çıkmak kolay değildir. Beğenilmemek, eleştirilmek ve hatta yerden yere vurulmak da var bu işin sonunda. Anlaşılan o ki, şair bunların hepsine kendini hazırlamış, cesaretini ortaya koymuş.
    Cesaretinizi de kutluyorum üstadım.

    “Karanfil deste gider / Kokusu dosta gider…”

    KALEMİNE, YÜREĞİNE SAĞLIK.
    Dostça ve sağlıcakla kalınız.

    “GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

    Cevap Yaz
  • İnci Germenliler
    İnci Germenliler 08.01.2011 - 18:33

    Kişinin kendine olan öz saygısını ifade eder karanfil,
    renklerine göre de anlamları değişiktir.
    Kalemse kağıda dokunduğu an , kibritten daha çok
    yangın çıkarabilir, yazılanlar kılıçtan keskin, bilekten güçlü olabilir.....Aynı karanfili kokladığımızda ,kokusunun ciğerlerimizi alev gibi sarıp
    ruhumuza yayılması gibi......
    Kalem ve karanfil birleşince ortaya böyle güzel
    dizeler çıkar.........bu güzel dizelerin her birine
    karanfiller bıraktım yürekten...........ANTO+ 10
    SEVGİLER............

    Cevap Yaz
  • İsmihan Erdoğmuş
    İsmihan Erdoğmuş 08.01.2011 - 17:48

    Kalem ve karanfil, ikisi de olmazsa olmazlardan, biri yazar duygularımızı biri mis kokusuyla kötü kokulardan arındırır...
    İçtenlikle kutluyorum harika bir hece şiiriydi...Yürek sesiniz daim çağlasın. Tam puanla listeme alıyor saygılar sunuyorum.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas 08.01.2011 - 16:05

    Anlamlı ve güzel şiirinizi büyük keyif alarak okudum.Güçlü kaleminizi ve engin yüreğinizi gönülden kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Yener Sezgi
    Yener Sezgi 08.01.2011 - 12:16

    “KALEM VE KARANFİL” ŞİİRİ;


    Şiir; incesi/gecesi/hecesi- bastım/astım/kastım- yakan/akan/çakan/- kalem/alem/çilem- mevsimi/sesimi/nefsimi kafiyeleri ile güzel bir zengin kafiye örgüsü yapılmış. Diğer kafiye olan özüne/sözüne kafiyeleri zengin gözüme yarım kafiye ile örülmüş.

    Dikkatimi çeken bir mısra ya değinmek gerekir’se; Birinci dörtlükte “Kelamdır sevginin nurlu gecesi” derken bu mısrada; iyi kelamın sevgi doğuracağını anlamca derinlikte verirken, okuyucuyu ruhani bir atmosfere de sürüklemeden geçmiyor.

    11’li hece ile yazılan şiirde ki, 5. dörtlüğün 4.Mısrası “Vuslat kalemde açar karanfil.” bir hece eksik. Muhtemelen gözden kaçmış olmalı.

    Diğer dörtlüklerde de; konu anlatımları okuyucuya etki edecek türden, haz veren bir şiir. Sayın Nazır Çiftçi hocamızı kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum. Selam ve saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva 08.01.2011 - 10:42

    Sevgili için en güzel hediye çiçek ve şiirdir. Çiçeği herkes hediye edebilir. Şiiri yalnız şair.Söz ve çiçek, kelam ve kalem.sonunda hüznün tetiklediği ilham ve şiir. Karanfil hüzün çiçeğidir.Şiir hüznün kelamıdır.Her ikisi Tanrının verdiği güzelliktir.İlk bendi okurken bunlar geçti içimden. Aşkın bir hecesi kalem, diger hecesi karanfil. Kalem şairdir, karanfil sevdiği. Tek heceli aşkın yalnız aşığı.
    Şiir ustalıkla yazılmış. Hem dünyevi hem ilahi aşka yazılmış bir şiir gibi kabul etmek mümkün. Gittiğimiz bir yol var hayat yoludur bu. şair için bu 'ince' yolda önemli olan ilahi aşk ve şiir var.'Bir ana hazzıyla bağrıma bastım,' Ana sevgisi mukaddestir. Şiirin ve aşkın kokusunu ana sevgisiyle sevmiş şair.
    Toptaktan yaranan toprağa döner, diyor.'Kelam' hem de Kurandır Allah kelamıdır dizine teper, gözüne nur olan, alın yazısına kadere inanan şairin. Ölmeden ölenlerdendir 'nefsini taşlara, dikenlere yatırarak' vuslat aşkıyla yanan şair.
    Tebrik ediyorum Nazır Çiftçi şiiriniz güzeldi

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay 08.01.2011 - 02:40

    Şair, bir ikili yaratmış şiirinde... 'Kalem ve Karanfil...' Birisi yazar, diğeri mis kokusunu cömertce yayar...
    Şair için kalem vazgeçilmezdir... Duygularını kağıda dökendir. Onunla içini dışa yansıtır, dertleşir, dile gelir... Kalem şairin elindeki dilidir, söyleyenidir...
    Ya karanfil? Bilinir ki, kokusunu saklamayan, fazlaca çaba gösterilmeden koklanan, bazen yakaya takılıp farklı anlamlar içeren nadide bir çiçektir karanfil... Kalemle yanyana gelişi bana göre her ikisinin de 'nazsız, vefakar' oluşlarıdır... Ve şairin gönlünden dökülenlerin 'kalemle karanfile' dönüp, açmasıdır...
    Kurgu 6+5=11'li hece düzeninde, 'açar karanfil' ayağında düşünülmüş, gayet başarılı bir kompozisyon çıkmış ortaya... Dilimize hakimiyet, arılık, anlaşılırlık dikkat çekici... Hoş, ahenkli, duygulu bir anlatım...
    Nazır Bey'i öncelikle tebrik ediyor, başarılı şiirini 'tam puanla özel listeme' alıyorum... Ayrıca şiiri beğeniye sunan, seçen, Nazır Bey'i 'Haftanın Şairi' olarak öneren ve sunan Gerçek Dostlar Birliği Yönetimine teşekkür ediyor, tebrik ve takdirlerimi sunuyorum...
    İçten saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Saliha Yavaş
    Saliha Yavaş 08.01.2011 - 00:08

    ◠‿◠)✿ ღ •:*¨♥ yüreğine sağlık...
    _GERÇEK___DOSTLAR___●____●__●
    ______●BİRLİĞİ____████____████
    _______●_K_______██████_██████
    ________●U_______█████████████
    ..............._T________●_______███████████
    _████____L████___████████
    ██████_A██████_____█████
    ███████R██████_______██
    _███████I████_________█
    ___██████M██__●_______●
    ______█████____●______●
    ________██_______●_____●
    __________█________●____●
    .*.*.*.*.*.*.*.*.*.HAFTANIN ŞAİRİ NAZIR ÇİFTÇİ.*.*.*.*.*.*.*.*..*.
    .*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*

    .*.*.*.*.*KALEM ve KARANFİL.*.*.*.*.*

    Kalem ve karanfil yolun incesi
    Kelamdır sevginin nurlu gecesi
    Kalem ve karanfil aşkın hecesi
    Kelamdır kalemde açar karanfil.

    Sonsuz bir ateştir yüreği yakan
    Dününde gününde gönüle akan.
    Karanlık geceye nurudur çakan
    İlahi kalemde açar karanfil.

    Bir ana hazzıyla bağrıma bastım,
    Yazıyı, kokuyu sevmektir kastım,
    Mührünü kazarak kalbime astım,
    Sinemeden kalemde açar karanfil.

    Topraktan bedenim döner özüne
    Kelama inandım uydum sözüne
    Dermandır dizime gören gözüme
    Sayfalar kalemde açar karanfil

    Alnıma yazıyı yazmışsa kalem
    Hakikat aşkıyla dönüyor âlem
    Hayat durağında çektiğim çilem,
    Vuslat kalemde açar karanfil.

    Nazır’ım bekleme, gelir mevsimi
    Ağaca çiçeğe duyur sesimi
    Taşlara dikene yatır nefsimi
    Hakikat kalemde açar karanfil

    Nazır Çiftçi



    Cevap Yaz
  • Saadet Ün
    Saadet Ün 16.12.2010 - 23:44

    Kanımın özüdür bana benziyor
    Ciğerin közüdür benle yanıyor,
    Allah’ın gücüdür hakkı yazıyor
    Gizemli kalemde açar karanfil.

    Şiirin özünü bu kıtada buldum....
    Güzeldi.

    Tebrik ve saygı ile

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta