Ayrı düştüm uzak ruhum üşüyor
Kale köyü sende kendim bulurdum
Akla kimler kimler gelip düşüyor
Kale köyü sende kendim bulurdum
Gurbet ellerinde her gün ağlarım
Nafile çırpınır yürek dağlarım
Güme gitti çocuk gençlik çağlarım
Kale köyü sende kendim bulurdum
Şuayip Çogan'dı hizmet başı
Çok sağlamdı yürek duvarı taşı
Hasan Onay vardı Hasan onbaşı
Kale köyü sende kendim bulurdum
Mehmet Ali Gündüz savaş harp izi
Molla Mehmet Mehmet Uzun gazisi
Topal Davut tam yüzüydü mazisi
Kale köyü sende kendim bulurdum
Düğünü başkaydı ağıdı başka
Doya doya yaşasaydım ah keşke
Toplanırdı tüm köy gelirdi meşke
Kale köyü sende kendim bulurdum
Ramazan Bardakcı daddiri
Capcanlıydı neşeliydi çok diri
Bir daha gelir mi öyle can biri
Kale köyü sende kendim bulurdum
Şehabettin Davut Cansu'm Kemali
Babannem var Halam Halil Cumali
Gönülden severim hısmım Cemali
Kale köyü sende kendim bulurdum
Mehmet Mahir Havva Emetul aba
Abdurrahman İrfan oy Cengiz baba
Gönülden herkese derim merhaba
Kale köyü sende kendim bulurdum
Feridun Muhammet Yusuf sırdaşım
Muzaffer Abdullah Durmuş gardaşım
Gurbet ellerine düştüm sarhoşum
Kale köyü sende kendim bulurdum
Çavuş emmim Gürsel halimi anlar
Eş dost akrabamız aynıdır kanlar
Nurettin sorgular bırakmaz canlar
Kale köyü sende kendim bulurdum
Sokaklarda gece köpekler gezer
Bizim bakkal Meme canından bezer
Niyazi’nin Hatçe çeyizler düzer
Kale köyü sende kendim bulurdum
Osman Rıfat Ergün Urfiye ayan
Meckorinç yol ister yol verir duyan
Şaban Kamil İsmet gelmişler yayan
Kale köyü sende kendim bulurdum
Mehmet Ali Gülten Düriye selam
Koyun keçi sağar yengemle halam
Mahmut ağamızın mahsende kalam
Kale köyü sende kendim bulurdum
Cahide abamız koyunun güder
Ayşe kız Mihriban bilmem ne eder
Dostlardan ayrılmak zoruma gider
Kale köyü sende kendim bulurdum
Alattin top oynar bükülür dizi
Naime çok yorgun süzülür gözü
Körpe kor yüreğim sevdanın gizi
Kale köyü sende kendim bulurdum
Hasan bahçede bak kara bekçi var
Şevki Doğan Kemal dağ bayır çıkar
Sizden ayrı düşmek yüreğim yakar
Kale köyü sende kendim bulurdum
Osman Salim ağam bakın ne diyor
Ferhat sudan gelmiş yorgun gidiyor
Davut Ömer çok çok selâm ediyor
Kale köyü sende kendim bulurdum
Mustafa Zekai mutlu pürneşe
Halil Naci Vehbi düşmüş peş peşe
Sohbetdeki dostlar bulmuşlar köşe
Kale köyü sende kendim bulurdum
Kalenin yüzünden düze bakardık
Kaz ördek doluydu ava çıkardık
Koca arg'da halı yünler yıkardık
Kale köyü sende kendim bulurdum
Kayıp yiten dolu kimse kalmamış
Ah şu deli başım gıymat bilmemiş
Doya doya gönül niye dalmamış
Kale köyü sende kendim bulurdum
Kırıp incitmeyin kimseyi sakın
Gıybetten uzak ol sol yana yakın
Mezarlığı dolmuş nerdeyse bakın
Kale köyü sende kendim bulurdum
Ambara gitmeden çeşme başına
Otururdum önce mahsen taşına
Gurban olam senin ekmek aşına
Kale köyü sende kendim bulurdum
Nedim’i hatırlar söyler gülerim
Gözden akan yaşı durmaz silerim
Unuttuğum varsa özür dilerim
Kale köyü sende kendim bulurdum
Resuli'den şiir okuyup tanı
Köyümüze kalsın bu şiir anı
Memleket çekmez mi insanın canı
Kale köyü sende kendim bulurdum
..............11.10.2018
Resul Civcik"Ozan Resuli"Ayrancı Karaman
Kayıt Tarihi : 10.3.2024 23:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Karaman Ayrancı İlçesinin,Kale köyü insanlarından, Gurbetçi bir hemşerimizin,Facebook köy Gurubunda ki, duygu dolu özlem dolu geçmişi yad eden bir yazı metni gördüm. Ve bu yazıyı Şiire çevirmeyi kendime vazife kıldım. Bu şiirin yazılmasına vesile olan duygu metni aşağıdadır; Söz konusu,Nedim Çetin’in özlem duygularını anlatan yazı metni; Buyurun önce öyküsünü okuyalım sonra Şiirimizi. ____________________________________________ Çoğunuz okumayacak belki bir baştan bir ortadan okuyacaksınız ben Yine de yazacağım sene 90 lı yılların başı en çok gitmek istediğim köydür kale nedendir bilmem at arabasına büyük heyacanla binerdik bir bir buçuk saat süren yolculuk Kızılyar da biter di bende heyacan artar babaannem halam Halil emmim oğlu Cumali ve diğer çocukları ile geçireceğimiz zamanlar tabii yaz tatili için birçok kişi de köye gelmiş olması beni iyice heyacanlandırır dı bir an önce köye gitmek için işimizi bitirmek istiyordum Şahabettina gelir babam la konuşmaktadır arkasından Muzaffer emmi Salim ağa durmuş onay derken epey zaman geçer at arabasına biner köye doğru hareket ederdik İrfan köfe gelir biraz da onla merhabalaştık tan sonra Davut boy Abdullah Cansu derken bahçeden mahire çıkar tabii selamlaşmasan olmaz ve Abdurrahman’a ve urufyaba ve derken babaannemlere varıyorduk biz gelince emetullaba gelirdi biz hemencecik amcamlara giderdik oradan halamlara tabii alt yoldan giderken Şuayb’a ve Havva ba kapının önüne oturur olurdu Feridun abi ve mehmet abi su akıtmasan gelmiş cay içiyor olurdu selamlaşır çavuş emminin yanına uğrardık ayşeabaya da hal hatır sorar devam ederdik Abdullah abinin ali bize eşlik eder derken yusuf ağanın evine varmadan Muhammet emmi ile de selamlaşılırdı yusuf’ağa bize dakışır nurettin abide bol soru sorardı derken Abdurrahman onay kahveye giderken irfan ağanın köpeği bize havlar ali abi ile Gürsel abi bizi köpekten geçirmek için evden koşarak gelirlerdi ve bakkal meme derken Abdullah gündüz kuyular icin motorsiklet ile aşagı iner kahvehane açık hocanın ali bostanda sır selamlaşılır Rifat ağanın meckornic e yol verdikten sonra halamlara varırdık Osman ağa bizi görünce takılmadan eve çıkmazdı. ..........22 Mart 2018 Nedim Çetin Derleyen Şair Amatör Fotoğrafçı Resul Civcik ..........10.10.2018
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!