Önceden
Aydınlandığım karanlık sokaklar vardı
Bütün eller kirliydi suya değmeden evvel
Sofralar eskiydi belki
Ama mis gibi dereotu kokardı
Şimdiki eller su ile temizlenmez ki
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Devamını Oku
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Aydınlık, insanın içinde olmalı... Sokaklara takılan lambalar ne denli aydınlatabilir ki ülkeyi.
Yine muhteşemdi... Kutladım yürekten...
AH DOSTUM....AYDINLIK DİYE KARANLIĞA UYANDIRDILAR...TEBRİKLER BU GÜZEL ŞİİRİN BİR GÜNEŞ OLSUN BİR AY OLSUN İNSANLARIN RUH EVLERİNE...
karanlıkların aydınlık olması yüreklerin sevgiyle çoğalması harika bir şiir kutluyorum.
‘Kaldırın ulan o halde lambaları sokaklarımdan
Kaldırın aydınlığınızı kaldırımlarımdan
Gündüz güneş girsin
Gece ay yetişsin kapımdan’
…
Aydınlanılan karanlık sokaklar…
Ve sofralar…
Bir tutam dereotu kokan ve sevgiyle kurulan mütevazı sofralar…
Sağlıklı beslenmek deyince, kimseye söyleyecek söz bırakmasalar da avam zevkleri, tuhaf ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları vardır kimi insanların, bu nedenle de beslemek durumundadırlar beslendiklerini…
Artık aydınlanılamayan karanlık sokaklar…
Kim sorumludur acaba artık aydınlanmayan sokakların karanlığından diye düşünüyorum, mahallenin muhtarımı? Ya da kolluk görevlileri falan mı? Öyleyse, bu güçler nereye kadar sağlayabilirler ki sokağın huzurunu…
O halde sakinlerin kimliğine bakmak gerekmez mi?
Kim bunlar? Diye sormak düşüncesi gelişiyor insanın içinde…
Kimin bu su ile temizlenmeyen el/ler?
Nasıl temizlenir ki bu el/ler…
Belki de bu sokaktan taşınmak icabeder, ne dersiniz?
Çünkü
Özünü bilmeyen nefer, elinde bin fenerle gezse de kendi karanlığına yenik düşer!
Oysa güneş adildir, cevhere de cürufa da eşit muamele eder…
Yorumlamak değil bu sevgili Yıldırım Uzun ama şiire yansıttığınız duygularınızın bana düşündürdükleri bunlardı, bende düşündüklerimi ifade etmeye çalıştım.
Sevgiyle,
Şair geçmiş /şimdi kıskacında giriyor şiire.
Bu güçlü çelişkide temel gerçek içinde bulunulan zamanın ve ona değgin tüm koşulların bir ''tortu'' olarak algılanması olarak görülüyor.
Yaşam denemelerimiz belleğe ilk görüntüsüyle kaydedliyor.Bu kayıt üzerinde oynama yapmak,renkerlini açmak elimizde değil.
Geçmiş işte bu yüzden bir granit sağlamlığında ve korunaklı.
Evrenimizi ve zamanımızı kuşatan her değişim/dönüşüm bu izlekte yerni alırken geçmiş'e benzememek için genlerini değiştirmeye niyetli sanki.
Ve sanki bu nedenle yabancılaşıyor.
Şiirde Sayın UZUN iç sesini denetim altına alarak bir karşılaştırma yapmayı yeğliyor.
Bir bakıma kendi gölgelerimizin bile değişmekte olduğunu ansıtarak yapıyor bu işi.
Sözcüklerin,sözdizimlerine,ayrıntılara,bunların yerleştirilişine dönük olarak kullanıldığını rahatlıkla anlıyorsunuz şiirin derinliklerine inereken.
Hem yapısal hem de içerik olarak o derinliklerde belli sürelerle kalıyorum bir okur olarak.Hem anlatımın elitliğine hayranlık duyuyorum hem de geçmiş/gelecek sarmalında Şair'le aynı ruhsal sendromları yaşıyorum.
İç yapının zorlayıcılığına karşın başarılı bir sunum.
Özellikle finalde, okuru kışkırtmaya yetecek ,ona yeni yaşama sevinçleri getirecek istemleri çok saygın buluyorum.
Dil işçiliği,duyuş özgünlüğü ve her şiirinde yeni sürüm ironileriyle çok ayrık bir konumda yer alan Sayın UZUN, Türk yazınının önemli şairilerinden biri olduğunu tartışmasız kanıtlıyor.
Yaşasın Edebiyat.Yaşasın Şiir.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
DÜNLE BUGÜNÜ KIYASLAYAN SAFLIĞI, DOĞALLIĞI ARAYAN ÇOK GÜZEL BİR ŞİİRDİ...OKURKEN HAZ ALDIM...TEBRİK EDİYORUM KALEMİNİZİ...SELAMLAR
Yıldırım Bey, şiir okumayı yazmayı sevdiğim gibi, dost kalemlerden döklmüş mısralara yorum yapmayı da severim, haddim dahilinde.. Ancak bazı şiirler vardır ki, yorumlamak adına bir tek kelime yazsanız, sanki şiirin büyüsünü bozacakmışsınız gibi bir hisse kapılırsınız.. Öyle kusursuzdur ki, beğeni ifadesi için dahi olsa, tek kelime yazmak istemezsiniz.. Şiir kendini yorumlamış ve bunu harikulade yapmıştır çünkü..
Bazı şairlerin bazı şiirleri vardır -ki bunlar çok az sayıdadır-; sizin bu şiiriniz gibi !..
Sadece yürekten tebriklerimi iletiyorum..
Saygılarımla..
Özlem Geray
Şiir okumak duygulanmak
Şiir okumak yürek tanımak
Şiir okumak kendini bulmak
Şiir okumak dostu yorumlamak
KUTLUYORUM
Yıldırım'cığım, tahlilin de şiirin kadar güzel ve dört dörtlük.Tebrik ediyorum sevgimle...Enver Özçağlayan
aç gözlü gölgeler
sokak lambaları, gece bekçileri ve köpekler
bir de uykuya hasret kalemler...
seni anlıyorum dost
sokak lambalarıyla yalnızlığını ve şiiri paylaştıkça büyüyeceksin.
Bodrum'dan selamlar
Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta