Hiç doğmamış gecelerin imkansız sabahlarına
Düşüşen birer çiğ tanesi gibi yapışmakta ayaklarıma
Umut serserisi yolların eskimeyen bekçileri
Düşler aleminin karabatakları kaldırımlar…
Sabahların ayazına karışan göz yaşlarının son durağı,
El vermiş nice şeyhin ilk ve son barınağı.
Gece ruh azgını çıkmış yoluma
Kaçıyorum söyleyemediklerim boynumda
Sürüyor ölü toprağını çarığıma
Geçtiğim her yolun başında ve sonunda
Sarmış sokaklar, umut tüccarı ayaklarımı sarığına
Ne gezer onları avunduracak yürek kaldırımların koynunda,
Gece eşkıyası, yolların çocuk bekleyen deccali
Kandırma beni uzandığın her yolun su başında
Kim bilir senin kaçıncı ipinden boşalttığın uçurtmayım,
Söyle senin üstünden sürünen kaçıncı yoldan korkmaz heyulayım.
Düşlerin gezdirildiği eski taş yolların kuytuluğunda
Zamanı donduran rüzgarlar, boğulduğunda
İzi düşerken korkunun soluduğuma
Yakarım daha olmamış akşamları, kaldırımlarda.
Yetim nefesleri tüketerek bakarım
Şiirin en kötüsünün üzerinde yazıldığı kaldırımlara.
Vuslatımı bir ucundan tutturup bu taştan putlara
Kelimelerin tohumlanmasını beklerim, içimde ardı ardına.
(Ankara 1998)
Yunus KaracaKayıt Tarihi : 2.10.2006 23:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)