Kaldırımlar! Kaldırımlar, hey! Siz kaldırmlar;
Zamanın ökçesini, eskiten kaldırımlar…
Bunlar! Selamı, sabahı kesmiş gidiyorlar;
Şerefli yüzünü, hayasızca eziyorlar! ...
Yeter! Taşlarını, zamanın törpüsünde yont;
Yarıkları da: Yeşermesin, bu zehirli ot…
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.