Yağmur suyu…
Bulmuş yolunu
Oluklardan akıyor;
Ödünç alınmış zamanımız gibi...
Bu şehrin sisli buhranında
Ve
Buz kesen havada,
Yarı ıslak yarı kuru,
Yamalı bir kaldırımda oturuyorsun
Evinden uzak kalmışsın,
Pek bir kaçak,
Bunu çıplak ayaklarından anlayabiliyorum...
…
(Üşüyor musun?)
Çocuğuyla koşturan bir adamı izliyorsun,
Aklında hiç olmamış çocuklarımız...
Gerçekleştirilmesi imkânsız rüyalarımız.
Saç örgülerin fazla kalmış saçlarında;
Saçak saçak geziniyorsun,
Umursamadan tek bir sefer için güzelliğini…
(Fakat sen hala çok güzelsin.)
Belli ki,
Uzun zamandır sevişmemişsin,
Koyu pası hissedebiliyorum...
Sütyeninin kopçasındaki.
Bir zamanlar...
(O zamanları çok özlüyorum...)
Öpülmekten patlayan dudaklarımız,
Şimdi bu ayazda kupkuru
Ve
Çatlaklarla bezeli...
Önünde uzanmış narin saçların,
Hıçkırıkların boğuyor nefesini,
Bir büyük kuruş fırlatıyorlar ayaklarının ucuna
(Oysaki dilenmiyorsun...)
Büyük gözlerini sakın kaldırma,
Bakışların bu kadar ucuz
Ve
Herkesin değil sevgilim...
(Çok uzaklarda olsan da sadece benimsin.)
(Hem göz göze geliriz ya belki,
İstemiyorum tekrarını,
Bu elemli filmin...)
Kayıt Tarihi : 22.4.2018 13:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!