Kaldımı ki Fırat’a Şiiri - Ahmet Yardımcı

Ahmet Yardımcı
56

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kaldımı ki Fırat’a

Not: Lütfen önce şiirin hikayesini okuyalım ve bu töre denen illetin yokolması için mümkün olduğunca tüm arkadaşlarımıza haber verelim onların okumasını ve mümkün olduğunca paylaşılmasını sağlayalım........ Sevgiler Saygılar........

Şiirin Hikayesi

Kar ve yağmur,Fırat'ın azgın sularını dahada dondurucu hale getirmişti....Havada dram saklayan gri bulutlar vardı.... Birecik köprüsü'nden geçen tankerlerin eksoz dumanları nehrin üzerindeki sis perdesine karışıyordu..... kalenin yüksek tepelerindeki beyaz topraklardan beslenen kelaynak kuşları ise nehir üzerinde nesillerinidevam ettirecek arkadaş arıyordu kendisine.....Oysa aşağılarda uğruna acı türküler yakılan bir nehrin yanı başında boynunu suya indirmiş bir fidan,kucağında bahtsız yaşamın üç meyvesiyle birlikte mezarını arıyordu............................

Şanlı Urfa'nın Birecik ilçesinde yaşayan taksici Mustafa,akrabası olan eşi Cemile ye 7 yıllık evliliklerinin her gününde şiddet uygululamıştı Cemile gene dayak yemiş ve yüzündeki gözündeki morluklarla ve kaburgalarındaki üç kırıkla babasının Gaziantep teki evine sığınmıştı...

Ancak Anne Baba sının sürekli '' ayıptır,çocuklarına acı,yuvanı yıkma '' gibi sözleri üzerine evine dönmeye razı olmuştu.........Cemile üç çocuğuyla birlikte bir otobüse binip Birecik e geldi,Sarayköy yakınlarında Fırat kenarında yürümeye başladı........Yüzünde kahredici bir üzüntü,gözlerinde umudu arayan çaresizliğe hapsolmuş yaşlı bakışlar vardı..Yanında henüz yaşam nedir bilmeyen,gelecek nedir henüz çözemeyen üç bebe Tacettin,Fevzettin,Rakibe........Onları sık sık Fırat kenarında pikniğe götürüyordu...Oysa piknik havası yoktu o gün......Havada; nehirler dibinde küçük mezarlar kazmaya odaklanmış kahredici pusular vardı! ........Çocuklardan biri kucağında diğerleri yanında yürüyordu....... Düşünceliydi....Bu adamdan niye boşanmıyordu? .... Aklına töreler geliyordu,bir kadının kocasından boşanması ayıp karşılanıyordu! ......İntihar etmeyi düşündü. Kendini asmalı yada zehirmi içmeliydi? ....Hiçbiri çözüm değildi.....Köklü bir çözüm gerekiyordu! gözü arkada kalmamalıydı! ........

Fırat kenarında ayağındaki naylon terliklerle çamurlara bata çıka ilerlemeye çalışıyordu Cemile ve üç yavrusu........Soyları tükenmeye yüz tutmuş kelaynaklar konuşabilselerdi belki...... Bağıracaklardı yapmaaaaa! ! ! ! ! ! ! diye...... Oysa ölüm bir kuşun gagasına sığınacak kadar küçük değildi.......... Kara gözlerindeki bebeksi bakışıyla 6 yaşındaki Tacettin......Ölümün tualine dönüşmüş bir ananın yüzünde mutluluğu arayan 4 yaşındaki Rakibe ve Annesinin omuzlarında suya düşmüş bir gül yaprağını andıran 2 yaşındaki Fevzettin.........

Meraklı,şaşkın ve ürkekti hepsi.......Hani çiçek açmış bir ilkbahar ağacının dallarında küçük yapraklar olurya.....Yada başlarını henüz çatlamış bir yumurtadan şaşkınlıkla çıkaran civcivler.....Onlar ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgiden ne kadar bihahaberse,üç yavruda sonsuzluğun beşiğinde öyle sallanıyordu işte........

Cemile Fırat ın kenarında fazla beklemedi.....Fevzettin omuzlarında çevreye gülücükler dağıtırken sağ eliyle Tacettin i,sol eliyle de Rakibenin küçük parmaklarını sımsıkı avuçladı....... O titreyerek ve ağlayarak suyun içinde ilerlerken çocuklar hala oyun oynadıklarını ve bunun bir oyun olduğunu sanıyorlardı! ....

Cemile'nin yaşayan son gözyaşları Fıratın suyunda küçük halkalar çizdi.....Törenin aşılmaz çemberine nasılda benziyorlardı.......Sular boğazına kadar yükseldiğinde Tacettin ''Aneeeyyy'' diye feryat etti.......Onun çığlıkları nehrin üzerinde kefen açarken,kardeşi Rakibede çoktan suya gömülmüştü.......Sonra Cemile,ardındanda ölüm kalesinin son burcunda masumiyetin bayrağıyla oturan Fevzettin kayboldu pervasız sularda! .........

Cemile nin ailesi,akrabaları ve komşuları kıyıya koştu...Ağıtlar deli sular kadar keskindi ve her feryatta gözyaşları havada yağmur havası yaratıyordu.......Ablası ve yeğenlerinin arkasından ağıtlar yakan Zahide çok öfkeliydi....

Bu intiharın kökeninde kaynana baskısı ile sistematik koca dayağınınyattığını belirten Zahide.....Ablam çocuklarını zalim bir babaya bırakmak istemediği için beraberinde götürdü.....Burada asıl suçlu onun boşanmasına müsade etmeyen töreler ve onu anlamaya çalışmayan aile büyükleridir dedi.....

Olaydan bir gün sonra Rakibe ve Tacettin'in cesetleri kıyıya vurdu,Cemile ve Fevzettin'in cesetleri ise iki gün sonra Birecik'in aşağılarında bulundu,talihsiz kadın üç yavrusuyla kucak kucağa gömüldü toprağa......

Kocası mustafa ise mahkemeye bile çıkarılmadan olay kapatıldı......İşte Türkiyeden insan manzaraları Allah hiç kimseyi çaresiz bırakmasın..........

Not: Bu yazı Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış ve beni okuduğum zaman ağlatmıştır ve insanlığımdan utandırmıştır.....Ogünlerde gözyaşları içerisinde kaleme aldığım bu şiirimi siz şiir severlerle buluşturmak bugüne kısmetmiş.............Sevgiler Saygılar Sunuyorum Değerli Gönül dostlarım................Ahmet YARDIMCI............

KALDIMIKİ (FIRAT’A)

Ne deyim ben sana eeey zalım Fırat
Sana söylenecek söz kaldımıki
Üç kuzulu Cemile yi götürdün
Buna ağlamayan göz kaldımıki

Töreyle bir olup aldın garibi
Bilmem bunun başka varmı tarifi
Başına sardılarlar zalim herifi
Buna dayanacak öz kaldımıki

Onun yuvasını onsuz kurdular
Ne fikir aldılar nede sordular
Şimdi cenaze de safa durdular
Buna döğünecek diz kaldımıki

Koca değil zalim nemrut başında
Ne yapsın garibim çocuk yaşında
Bir siyah tel yoktur dertli başında
Yaraya saracak bez kaldımıki

Hergün bin eziyet canından bezdi
Yandı ataşlandı bağrını ezdi
Çözüm bulamadı akılsız gezdi
Karakış günlerden yaz kaldımıki

Gitti babasına derdini döktü
Etme baba dedi boynunu büktü
Onlar anlamadı büsbütün çöktü
Daha saklayacak giz kaldımıki

Tekrar yola çıktı bağrında ataş
Bütün yollar bitmiş ne yapsın gardaş
Elinde üç yavru derdine sırdaş
Bağrında sönmedik köz kaldımıki

Geldi Bireciğe akraba zoru
Kafasında dolu binlerce soru
Kalmamıştı bunun başkaca yolu
Mutluluk çalacak saz kaldımıki

Artık çıkış yoktu verildi karar
Uygulama cinnet akıla zarar
Fırat kirli suyun saçları tarar
Feleğe uymayan poz kaldımıki

Yaktın YARDIMCI’yı yürekten yaktın
Aldın dört fidanı sen kanlı aktın
Gurur duy göğsüne madalya taktın
Karşıma çıkmaya yüz kaldımıki

(12.11 2009)

Ahmet Yardımcı
Kayıt Tarihi : 17.1.2013 03:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yardımcı