Bir önemi yoktu farksız duraktı,
Başka yakınlaştık Cevizlibağ'la,
Yar bir akşam üstü tarih bıraktı,
En baştan tanıştık Cevizlibağ'la.
Yakınlığım neyse en ücra dağla,
O kadardı bağım olmayan bağla,
Dedi bundan böyle birlikte ağla,
Hüzün de çakıştık Cevizlibağ'la.
Sadece yok demek için uğramış,
Az zamanı zulme meze doğramış,
Dinlememiş ne de bizle durmamış,
Duvara çarpmıştık Cevizlibağ'la.
Yar ne duydun nedir böyle acele,
Git tamam da olan ne söyle hele,
Sustu suskunluğu say ki zelzele,
Sarstı, sarsılmıştık Cevizlibağ'la.
Yağmur rüzgâr sanki ona esmedi,
Bir karar ki tufan koptu kesmedi,
Kimseler dünyada böyle küsmedi,
Dona kaldık şaştık Cevizlibağ'la.
Bakışlar korkutur aslanı kurdu,
Gidiyorum derken öfke savurdu,
Bir hışım ki soğuk yeri kavurdu,
Donarken tutuştuk Cevizlibağ'la.
Olmazdı bu nasıl öfkeydi kindi,
Kimse bakamadı bakan çekindi,
O tavrı bozmadan araca bindi,
Biz bize kalmıştık Cevizlibağ'la.
Hep mutlu etmişti tatlı şen dili,
Şimdi her nedendir hali tebdili,
Salladık çaresiz beyaz mendili,
Ardından bakmıştık Cevizlibağ'la.
Gidişi öfkeye mahsus devrandı,
En az bizim kadar o da kıvrandı,
Geri dönecek yar fevri davrandı,
Olmazsa yanmıştık Cevizlibağ'la.
24.04.2021
Erkan SaltanKayıt Tarihi : 7.11.2022 11:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!