“Takıldığın daldan kurtar eteğini,”
diye seslendi geceye şair,
rüzgârın elinde savrulan bir dua gibiydi sesi,
yorgundu, ama hâlâ inatla bekliyordu..
Bir papatya düştü dizlerinin arasına,
beyaz bir dua gibi titreyerek…
göz ucuyla baktı,
ve anladı:
her yaprak, bir dileğin susarak kabul edilişiydi.
Defterin kenarında unutulmuş bir kelime vardı,
aşk’tı adı — Cân’dı, Adı…
Ama o ismi kimse kolay kolay söyleyemezdi;
çünkü her harfi bir yanıştı,
her hecesi bir sırdı.
Dili yakan o isim,
kalbi sustururdu.
Bilenler bilir,
aşk bazen konuşarak değil,
yanarak öğrenilirdi…
“Ummâna varmak istiyorsan,” dedi içindeki ses,
“kendini bırak,
akıntıya değil,
kalbinin en sessiz yerine…”
Cân bildiğin evine…
O ev öyle bir yerdi ki;
ne kapısı vardı, ne penceresi…
Sadece içeri giren kalır,
ve bir daha asla eski hâline dönemezdi.
Orada,
rüzgâr bile edepsiz bir sessizliğe dönüşür,
zamanın adımları yavaşlar,
kalbin sesi yankılanır duvarlarda.
İnsan orada susarak öğrenir sevmeyi,
çünkü kelimeler yetmez,
gözler bile fazladır bazen.
Sadece his kalır —
sadece varlık ve teslimiyet…
Şair, papatya kokulu çiçeğine eğildi,
parmak uçlarıyla dokundu,
ve mırıldandı kendi kendine:
“Her dal bir imtihan,
her kopuş bir vuslatın haberi belki de…
Belki de ayrılıklar, sadece yolların dua ediş biçimidir.”
Sonra sustu.
Kalemini bıraktı, defteri kapattı.
Bir nefes aldı — derin, sessiz, şükür dolu.
Ve kendini bıraktı,
kalbinin akıntısına,
akıntıysa aşkın kollarına…
İşte o an,
yazı bitti...
İçinden, belki de vuslat yakındı diye geçirdi.
Belki de vuslat, zaten çoktan olmuştu —
çünkü insan kalbine döndüğünde,
her şeye kavuşur…
@dsız..
24 Ekim cuma
22:05
Kayıt Tarihi : 24.10.2025 22:10:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şöyle demişti: delinin biri beklediğin yerde olmasam da bildiğin yerdeyim ya.... Cân: Sahi kaç şiir ötemdesin ki bu kadar hasret koyuyor cümleler...😔🥀🕊️




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!