Ey nehirlerden kopup gelen, çağlayanları ürkütüp okyanusları korkutan..
“Boğamaz hiçbir şey beni” diyen devasa gemileri tek tokadıyla deviren..
Aklımın fırtınası, zehirli dalgalarıyla durmadan durmadan durmadan kalbimi döven..
Feryat olmuş yedi cihana hengâmen..
Müjdeliyorsun ihtişamlı doğuşunu sessizliğinle..
Yıkacaksın bendini, kimyasını bozacaksın şifanın..
Varlığına kast ediyorsun simyacının, sensizliğinle..
Yıkılmış hanlar, hamamlar, yıkılmış evler, barklar, yıkılmış gök kubbe ve hepsi serilmiş sere serpe ayaklarına, katmışsın hepsini önüne; varmışsın yamacıma..
Akarak değil yıkarak gelmişsin, elbet gitmezsin, kim bağrını açsın hesapsız kitapsız, sorgusuz sualsiz, böyle bir yıkıma..
Ben ki senin adına kafa tutmuşum Herakles’e, kırmış boynumu..
Acısı yerden göğe yansır..
Sol kolumun altındaki kutsal testide öz suyunu tutmuşum bilmem kaç asır?
Yüzün ki kimsenin bilmediği hüznüme şahadet..
Adım ki anınca sen, ne basiret kalır gökte, ne yerde feraset..
“Git” desem dilim kuruyacak, bin kollu devlerin laneti boynumu vuracak!
Gök susacak, bulutlar inecek bağrına sislerin, yağmurlar zemzem olup öz bedeninde arınacak..
Yüzün ki ruhumun aynasından yansıyor cihana..
Kıptisisin, dilencisi, kölesi İbrahim’in..
Ve Sare’nin içten içe büyüttüğü ahı..
Gebesin alem-i ervahtan İsmail’e; akdinin farkında değilsin sen bile..
Kapa gözünü kırılsın aynalar öyle keskin, öyle keskin, öyle keskin ki bıçaklara gelmiyor aşkın günahı..
Düğünün yok, sürgün edileceksin o yetim dağa, Faran’a..
Ekinlerin bitmediği, kimsenin yaşamadığı çöle sürüleceksin telli duvaklı..
Henüz yok önünde yarılan denizler; hatta alemi içinde döndürüp duran devirler..
Olmayacak ne atın ne bineğin, rüzgara emanet edeceksin kara, kızıl saçlarını..
Soluksuz ve susuz kalacak adınla yankılanıp duran tepeler..
Koşacaksın bir o yana, bir bu yana..
Yana, yana..
Kalbinde mukaddes bir umut, bağrında İbrahim’i bir yara..
Gökten ilhamlar vuracak ayağına..
Bastığın yerden fışkıracak, fırtınaya tutulmuş okyanuslar, denizler, ve kimyası kutsanmış nehirler..
Olmayan düğününde selamlayacak seni peygamberler..
Kayıt Tarihi : 17.10.2024 18:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beni solgun bir kedinin kalbinde unuttular.. Neyi feda edersen, o sana ihsan edilir. Neye kıyamazsan, onunla sınanırsın. Bir tohum gibi savrulur, fırtınaya kapılır yok olduğunu hissedersin. Hiçbir şeye bağlı kalmayın; Fırtınalarla büyümüş insanı, Rüzgarla deviremezsiniz.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!