Bir Ekim gecesi yazıyorum bu satırları. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarparken yerinde, gözüm uzaklarda bir gemi bekliyor tayfasını tanımadığı… Yağmur çırpıyor pencereleri. Bulutlar ağlarken toprağın sinesine, ruhumda çıkan yangınları söndürmeye yetmiyor semanın gözleri.
Ruhuma dokunuyor sabah yelinin elleri. Bir yalnızlık duygusu peyda oluyor kalbimin kuytu köşelerinde. Tiz bir ses uyandırıyor beni geceye ve şimşekler çakıyor gönlümün en hoyrat yerlerinde…
Ben değil miydim yılmayan ve yıkılmayan? Heyhat! Kanadı kırılmış bir kuş gibi çakılıvermişken göklerden yerlere, bir el kaldırmalı beni ayağa yeniden! Gözlerim ufukta bir muştu bekliyor hiç gelmeyecekmiş gibi bekleyen. Toprağın bağrındaki su serinletirken derinliklerinde ne varsa, kalbimde çıkan yangının izlerini taşıyor hüzünlerim.
Keşke dememek için söz vermiştim oysa kendime. Tüm keşkelere kapatmışken tam da kapılarımı, bir pişmanlık hissi sarıyor zihnimi yeniden! Yıkık bir viranenin son duvarı gibi kalbim. Tespih ipliğinden dökülen taşlar gibi nefes nefeseyim. Yorgun olduğum aşikâr. Ya ümitlerim? Hasat zamanı gelmiş başaklar gibi sonbahar rüzgârına takılıp dökülüyor hayallerim.
Gönlümün gözleri görmez oldu. Güneş doğmak bilmeyen kalbimin mağlup tepeleri, karanlık bir sabaha uyanıyor her gün doğumunda. Yıldızlar görünmemek için söz vermiş sanki kendine. Ayı ise hiç sorma; o çoktan küsmüş bile bize. Karanlığa hapsolmuş gönlümün odaları. Nefes almak için çırpınan kalbim, hepten sessiz, hepten küskün gecelere.
Ah be canım; bilmez misin, ürkütür beni fütursuz gelen her sonbahar. Yapraklarım hep bu mevsimde dökülür benim, hep bu mevsimde yıkılır hayallerim. Pervasız bir sonbahar rüzgârının nefesine takılır, dilimden çıkmadan göklere ulaşır cümlelerim. Göklerde sonsuz gufrana şad olur âminlerim.
Bir Ekim gecesi yazdım bu satırları. Güreşe doymuş yenik bir pehlivanım artık. Serilmişken bedenim uluorta mindere, kalbim hiç bitmeyecek o şarkıyı söylüyor yine de; bekle, inadına bekle!
Muaz KalaycıKayıt Tarihi : 5.12.2011 22:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!