Hasretini vuslat diyarlara yolla,
ne alanı nede gönderenı belli olmayan bir mektupla,
arasına bir gül demeti gibi,
mini minnacık sözcükler sıkıştırmayı ihmal etme,
noktası, virgülü eksik kalsın,
tek nefesle savur sözcüklerini,
mavuzer yatağındaki fişek gibi,
sonra el değmemiş hayallere gece kalsın benliğin,
ellerin boşa kalmasın havada,
yüreğinin titremesiyle ürperiver
uyku aralıklarında,
soluk soluğa kal mahallemizin, taşlı melankolik sokağında,
sanki gelecekmiş gibi,
kucak aç yarınlara
mem-u zin hasretiyle,
zerdüş'ün Awesta'sındaki gibi ruhunu ateşte temizle.
Ve sonra güneşten bir dilim umut çal,
üstüne bir kuş cıvıltısı iç,
Gökkuşağının tüm renkleri aksetsin saçlarına,
bir güvercin uçur,
yüreğin ise kanatlarıyla çarpsın...
Olurda birgün,
kalbimin sol kapakçığındaki pankartı okumak istersen şayet,
melek-i tavus'tan izin al,
alabilirsen....
Ruhun temiz olmalı karşısında,
zemzem gibi,
ve ellerin Meryem'i andırmalı,
ışte o zaman okunur, sol kapakçıktaki Gatalar,
Tabiki okuyamayacaksın bu cümleleri,
ruhun elveremeyecek buna,
hala kibirlisindir bir o kadarda vicdansız,
parantez bacakların titrer ve ruhun daralır,
ama kaçış yoktur artık burdan,
okunur yüzüne, sevdamın tılsımlı silüeti
"KUŞLAR BILE EL DEĞMEMIŞ YERLERDE YUVA YAPAR" diye...
Kayıt Tarihi : 21.8.2012 22:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!