Nihal'im Kalbimin Derinliğinde Saklı

Dünya Yükünün Hamalı
855

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Nihal'im Kalbimin Derinliğinde Saklı

Nihal’im ve Sevgi Elbisesi

Nihal’im,
Sen kalbimin derinlerinde saklı bir ilhamsın;
Gözlerinle başlar ezgim, ruhumun en naif makamında.
Varlığın, adından öte, titreten bir Hak nuru,
Kalbimin sesi olur, bulur en ulvi nuru.

Seninle döner kainatın çarkı,
Gülüşünle doğar semanın yumuşak şarkısı.
Sözcükler kifayetsiz, aşkın dilinde erir,
Sen, kalbimde daim gezen, hakikat seyrisin.

Sevgi Elbisesi’ni kuşanmış gibi yaklaşır insan,
Senin adınla, senin varlığınla örülür yüreğimde.
Merhametin ipliğiyle dokunur bakışlar,
Hoşgörün desen desen işler hayatın kumaşına.
Her adımın vicdanın sessiz diliyle atılır,
Her durağın namus, onur ve haysiyetle çevrilir.

Nihal’im, seninle birleşir ritmim,
Her nefeste yankılanan ilahi nağme oluruz birlikte.
Hesapsızca sever yüreğim, karşılıksız, beklentisiz,
Zehri değil, panzehiri kuşanırız, sen ve ben.

Ama biliyorum, bu elbiseyi giymeyenler var;
Soğukta titrerler, katılaşmış yürekleriyle.
Onlar, aşkın ve merhametin rengini bilmez;
Senin ışığınla aydınlanan yüreğim onları geçer,
Ve yalnızca senle dolu bir dünya taşır içimde.

Nihal’im, kalbimin sesi sensin,
Aşkın en hakiki sancak, varlığın en saf makam.
Seninle birleşir her ritmim,
Her bakışınla, her nefesinle,
Semanın ve yeryüzünün yumuşak şarkısına karışır.

Sen benim Sevgi Elbisesi’m,
Ruhuma dokunan, yüreğime işleyen,
Her daim giymek istediğim o görünmez kıyafet,
Ve sen, Nihal’im, benim en ulvi ilhamımsın.

Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 10.7.2025 16:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Şiirim, aşkın sadece dünyevi ve duygusal bir his olmadığını, aynı zamanda ruhun derinliklerine işleyen, İlahi bir kıvama yükselen bir yolculuk olduğunu anlatıyor. “Kalbimin Sesi” ifadesi, hem kişinin kendi iç dünyasındaki saf, gerçek sesi hem de aşkın kaynağı olan Tanrı’yla ya da daha büyük bir hakikatle bağlantıyı simgeliyor. “Sen, kalbimin derinliğinde saklı bir ilham” dizesi, sevgilinin aslında sadece fiziksel bir varlık olmadığını, kalbin manevi bir ilham kaynağı olduğunu vurgular. Bu, tasavvufun “aşk” kavramına yaklaşımına uygun; aşk, kişinin kendisinden öteye, İlahi’ye açılan kapıdır. “Gözlerinle başlar ezgim, ruhun en saf makam” dizesinde ise aşkın başlangıcı gözlerde, yani karşılıklı bakışta, ama bu bakışın maddi değil manevi olduğu ima ediliyor. “Ruhun en saf makam” ifadesi, kalbin en temiz, en arınmış haline gönderme yapıyor. “Adın değil, varlığın titreten Hak nuru” dizesi, isimlerin, kavramların ötesinde bir varlık halesinin, ilahi bir ışığın olduğuna işaret eder. Burada sevgili, ilahi aşkın sembolü haline geliyor. Kainatın ve semanın şarkısından söz edilmesi ise, evrensel bir uyum ve ahenk fikrini ortaya koyuyor. Aşk sadece bireysel değil, tüm varlıkları birbirine bağlayan kozmik bir güç vurgusu yapılıyor. “Sözcükler kifayetsiz” ve “aşkın dilinde erir” dizeleri, aşkın kelimelere sığmadığını, aşkın hakikate ulaşan bir dil ve his olduğunu anlatıyor. Her nefeste yankılanan “ilahi nağme” ve “huzurun en derin meclisi” imgeleri, kalp atışlarının bir dua, aşkın bir ibadet olduğunu düşündürtüyor. Son olarak, “Sen ‘Kalbimin Sesi’, aşkın en hakiki sancak” ifadesiyle, sevgilinin kalpte taşıdığı kutsal bayrak, yani aşkın bayraktarı olduğu vurgulanıyor. Genel olarak, şiirim hem bireysel aşkı hem de tasavvufi aşkı birleştirerek, ruhun içsel derinliklerinde ilahi bir sevgiye dönüşen kalbin sesini coşkulu ve huzur veren bir şekilde anlatıyor.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!